| Yollarını kesin! sınıra doğru gidiyorlar! Gidin! | Open Subtitles | إقطعوا عليهم الطريق ، إنهم متجهين إلى الحدود ، هيا |
| Oradan sınıra doğru yola çıkabilirsin. | Open Subtitles | ساعدني فقط في توصيل الأطفال للمدينة ثم يمكنك التوجّه إلى الحدود من هناك |
| Üst sınıra doğru yaklaşıyor. | Open Subtitles | هل أنت متأكد؟ إنها ترتفع اتجاهاً إلى الحدود |
| sınıra doğru giderken daha önce kimsenin hayatımı kurtarmadığını... düşünmeden edemedim. | Open Subtitles | عندما كنت ذاهباً للحدود لم استطع أن اتوقف عن التفكير بأن لم يسبق لاأحد أن انقذ حياتي من قبل |
| Ben pasaportumu bulup, sınıra doğru gitmeliyim. | Open Subtitles | ما يجب أن أفعله أن أجد جواز سفري وأرحل للحدود |
| Tek-49, rotanı kontrol et. sınıra doğru gidiyorsun. | Open Subtitles | أيُّها التقنيّ 49، تفقّد مسارك أنت متوجّة مباشرة نحو الحدود |
| sınıra doğru kaçmak istedik ama Bastien altınlar için dönmemizi istedi. | Open Subtitles | أردنا العبور نحو الحدود لكن باستيان قام بإرجاعنا لأجل الذهب |
| Alay sınıra doğru hareket etmeden dönün. | Open Subtitles | أنتظر عودتكم قبل مغادرة الفوج إلى الحدود. |
| Diğerleri benimle birlikte sınıra doğru gelecek. | Open Subtitles | والآخرين سيأتون معي إلى الحدود |
| sınıra doğru gidin. Biz Murphy'i alalım. | Open Subtitles | إتجه إلى الحدود دعنا نحضر ميرفي |
| Arabamla sınıra doğru gidiyorlar. | Open Subtitles | متوجه إلى الحدود في سيارتي |
| Bowling topunu eline alıp sınıra doğru koşmaya başlasan iyi olur! | Open Subtitles | لن افسح لاحد الافضل ان تاخذ كرة البولينغ وتجري للحدود |
| Eşyalarını kamyona yükle, direksiyonu sınıra doğru çevir ve sür. | Open Subtitles | ضع اشيائك في السيارة و اتجه للحدود و عد |
| sınıra doğru gidiyorlar. | Open Subtitles | انهم يتجهون للحدود |
| Köln'den sınıra doğru gideceğiz. | Open Subtitles | من (كولونيا) سنقصد للحدود |
| sınıra doğru gitmek istiyorum. | Open Subtitles | اريد الذهاب الى هناك ، نحو الحدود |
| Rollie'nin sınıra doğru yol aldığını biliyorduk. | Open Subtitles | كلنا كنا على علم ان (رولي) سوف يتجه نحو الحدود |