Küçük bir kısmın hâlâ orada olacak. Bir yerlerde. Sınırlı bir bilinçle. | Open Subtitles | .قطعة منك ستزال موجودة هناك في مكانٍ ما .الوعي المحدود |
Sana Sınırlı bir süre için geçerli olacak bir teklifim var. | Open Subtitles | أَدْعو ب العرض المحدود المرّة المثير. |
Yak. Ne Sınırlı bir tahayyül. | Open Subtitles | أحترق، بهذا الخيال المحدود. |
Rory, biliyorsun bizim Sınırlı bir bütçemiz var. Evet. | Open Subtitles | روري أنت تعلم بأن دخلنا المالي محدود جداً |
Çok Sınırlı bir yeme alışkanlığı var. | Open Subtitles | لديه نظام غذائي محدود جداً أنه يأكل فقط أشياء معينة |
Bu güç kaynaklarının Sınırlı bir yaşama sahip olduklarının ilk kanıtıydı. | Open Subtitles | تلك كانت الإشارة الأولى أن المصادر الكهربائية لها فترة حياة محدودة |
Bizim Sınırlı bir girdimiz var ve parayı veren düdüğü çalar. | TED | لدينا مساهمة محدودة ، لأنه هو من يدفع للزمار الذي يعزف النغمات. |
Bunu Sınırlı bir cevap olarak alıyorum. | Open Subtitles | فهمت من الرد المحدود |
Sınırlı bir yükselmeye yol açtı. | Open Subtitles | "مولدة لهذا الأرتفاع المحدود." |
Sınırlı bir bilinçle. | Open Subtitles | الوعي المحدود. |
Çalışan hafızanın Sınırlı bir kapasitesi olduğunun ve çalışan hafıza kapasitesinin onu nasıl başarıya çevireceğimizden ibaret olduğunun farkına varmalıyız. | TED | لا بد ان نعرف ان الذاكرة العاملة لها سعة محدودة, و سعة الذاكرة المحددة هي نفسها الطريقة الني نناقش فيها ذلك. |
Sınırlı bir öngörü yeteneği bile işimizde paha biçilemez hale gelebilir. | Open Subtitles | حتى لو أن قدرة رؤية الامر قبل حدوثه محدودة ستكون ثمينة لعملنا |
İki süper kahraman Sınırlı bir süre için güçlerini birleştiriyor. | Open Subtitles | بطلان خارقان، تتحدان قوتهما حتى ... تصبح سرعتهما غير محدودة |