| "Bu kapıdan geçemezsin. Sınırlar vardır." | Open Subtitles | ,أنتي لا تستطيعين الخروج من هذا الباب" "هناك حدود |
| İki insanın birarada olmasında bazı Sınırlar vardır. | Open Subtitles | هناك حدود لمقدار تواجد شخصين مع بعضهم |
| Kesin Sınırlar vardır ve donlarım iç çamaşırlarım sınırın öteki tarafında. | Open Subtitles | هناك حدود محددة ...وملابسي الدخلية ملابسي الداخلية على الجانب الأخر من ذلك الحد |
| Sadece Sınırlar vardır, değil mi? | Open Subtitles | انهامجرد... هنالك حدود ، أليست كذلك ؟ ... |
| Efsaneye derinlemesine girmişken bile bazı Sınırlar vardır. | Open Subtitles | حثى في عمق الاسطورة هنالك حدود |
| Ama böyle bir dünyada bile aşılmaması gereken Sınırlar vardır. | Open Subtitles | لكن حتّى في هذا العالم، هناك خطوط لا يُمكن تخطّيها |
| Bir de kesin çizilmiş Sınırlar vardır onları bir kere geçtiniz mi geri dönemeyebilirsiniz. | Open Subtitles | ثم هناك خطوط مسطّرة بخط عريض إذا تجرّأت وتخطّيتها لن تجد ربما ملاذا للعودة |
| Ama aşmamamız gereken... bazı Sınırlar vardır. | Open Subtitles | لكن يتحتم أن تكون هناك حدود لا نتخطاها. |
| Uymamız gereken bazı Sınırlar vardır. | Open Subtitles | هناك حدود معروفة لا نتخطاها |
| Keşke geçmeseydim dediğin bazı Sınırlar vardır. | Open Subtitles | هناك حدود لا يُمكننا تجاوزها. |
| Bazı Sınırlar vardır, iş hayatında bile. | Open Subtitles | هناك حدود ! حتى في العمل |
| Hayır. Sınırlar vardır. | Open Subtitles | لا ، هناك حدود |
| Sınırlar vardır! | Open Subtitles | هناك حدود! |
| Bazı etik Sınırlar vardır ve... | Open Subtitles | هنالك حدود أخلاقية , وأنه فقط |
| Belki Woodall'ın geçebileceği Sınırlar vardır, Cahill'in yoktur. | Open Subtitles | ربما هنالك حدود يود بان يتخطاها (ودوول). و(كاهيل)لن يتخطاها. |
| Geçemeyeceğiniz Sınırlar vardır. | Open Subtitles | هناك خطوط فقط لا يمكنك ان تعبرها |
| Ama bizim bile aşmadığımız bazı Sınırlar vardır. | Open Subtitles | ولكن هناك خطوط لا نتعداها |