İnsan oğluna ve inandıkları sahte tanrılara sırtını döndü. | Open Subtitles | أدار ظهره عن هذا الرجل وعلى الألهة الكاذبة التى يعبدها |
Tanıdığım her kim varsa bana sırtını döndü. Ama onlar dönmedi. | Open Subtitles | كل إنسان عرفته أدار ظهره إليّ لكن هم لم يفعلوا |
Dünyanın en iyi kalpli adamı, İsa'ya sırtını döndü. | Open Subtitles | الرجل الأكثر طيبة قلب في العالم أدار ظهره عن عيسى . |
Ateşler yakılmıştı artık, danışmanlarım bana sırtını döndü. Beni dinliyor musun? | Open Subtitles | و بعد أن أضرم هذه النار انقلب مستشاريّ ضدي, هل تسمعين؟ |
Hizmet etmeye yemin ettiğim kişiler de bu olaya sırtını döndü. | Open Subtitles | وذلك الكيان الذي أقسمت أن أخدمه انقلب كأن لم يحصل شيء |
Hükümetiniz fidye ödemeyi reddederek fakir insanlara sağlık hizmeti sağlamaktan başka bir şey yapmayan üç genç insana sırtını döndü. | Open Subtitles | ، رفضت حكومتكم دفع الفدية أدارت ظهرها لثلاثة شباب تم أسرهم مُقابل تقديمهم |
Hükümetiniz fidye ödemeyi reddederek fakir insanlara sağlık hizmeti sağlamaktan başka bir şey yapmayan üç genç insana sırtını döndü. | Open Subtitles | ، رفضت حكومتكم دفع الفدية أدارت ظهرها لثلاثة شباب تم أسرهم مُقابل تقديمهم |
Ruhlar bize sırtını döndü ve doğa karşı koydu. | Open Subtitles | الأرواح انقلبت علينا، والطبيعة شرعت بالمقاومة. |
Bir şey olmaması mümkün ama Amerikan vatandaşı olduğunda o rejime sırtını döndü. | Open Subtitles | ولكن، كما تعلمون، أدار ظهره على النظام عندما أصبح اميركي المواطن... وهذا أمر خطير. |
Başkanımız bize, kendi devrimine sırtını döndü. | Open Subtitles | رئيسنا أدار ظهره علينا على ثورته |
Ama O bize sırtını döndü. | Open Subtitles | لكنه أدار ظهره لنا |
O bana sırtını döndü. | Open Subtitles | لقد أدار ظهره لي. |
Tanrı sana sırtını döndü. | Open Subtitles | الرب أدار ظهره عنكِ |
- Babanın hayaleti sana sırtını döndü. | Open Subtitles | شبح والدك أدار ظهره لك للتو |
Ve iyilik yaptığımı düşündüğüm o insan, bana sırtını döndü. | Open Subtitles | و الشخص الذي أردت أن اقدم له مساعده قيمه انقلب ضدي |
Fakat geri döndükten sonra orduya sırtını döndü. | Open Subtitles | و لكن بعد عودته, بدا أنه انقلب ضد الجيش |
Çünkü Yaşlı Bilge de bana sırtını döndü. | Open Subtitles | لأن (الواحد القديم) انقلب عليّ |
Ama ona en ihtiyacım olduğu anda, Bayan Anne bana sırtını döndü. | Open Subtitles | لكن عندما إحتجتها ، أدارت ظهرها لي |
Dünyanın tahriklerine ve kötülüklerine sırtını döndü. | Open Subtitles | لقد أدارت ظهرها للشر ولإغراءات العالم |
Dışişleri Bakanınız size sırtını döndü. | Open Subtitles | وزيرة خارجيتك أدارت ظهرها لك |
Tanrılar Ilithyia gibi sana da mı sırtını döndü? | Open Subtitles | إذن فقد انقلبت عليكِ الألهة كما أنقلبت على (إيليثيا)؟ |
Ravenna'nın saltanatı krallığa o kadar zarar verdi ki, doğa içine kapandı ve insanlar birbirine sırtını döndü. | Open Subtitles | "لكم كان عهد (رافينا) هادمًا للغاية، إذّ انقلبت الطبيعة على نفسها..." "وانقلب الرعيّة على بعضهم بعضًا" |