"sıvıyı" - Traduction Turc en Arabe

    • السائل
        
    • السوائل
        
    • سائل
        
    • القاروره
        
    • بالسوائل
        
    • والستائر
        
    Bu süreci bir başlattığınızda, aslında, bir önceki fermente edilmiş sıvıyı yeniden değerlendirebiliyorsunuz. TED وبمجرد أن تجعل العملية تستمر، يمكن في الواقع إعادة تدوير السائل المخمر السابق.
    Şişe kapağının sıvıyı dışarı sızdırmaması dışında daha önemli görevi vardır!" Open Subtitles هناك أكثر من غطاء قنينة تبقي على تسرب السائل من الزجاج
    Tek bir yolu var. O da sıvıyı MNU'dan geri almak. Open Subtitles هناك طريقه للخروج مِن هذا المأزق أن نُعيد السائل مِن المُنظّمة
    Canlı canlı içerler iskeletin kalana kadar vücudundaki tüm sıvıyı emerler Open Subtitles يشربونك حى يمتص كل السوائل خارج الجسم قبل افراز البقايا الهيكلية
    Böbreklerin çalışmaya başlamasını ve vücuttaki fazla sıvıyı atmasını umuyoruz. Open Subtitles نأمل ان الكلى لم تصاب وسنبدا بمساعدته ليستعيد السوائل المفقوده
    Yani bu sıvıyı manyetik bir alana koyarsam, görüntüsü değişir. TED و الان اذا وضعت سائل في مجال مغناطيسي, قد تغير من مظهره.
    Kanserim neredeyse tespit edilemez durumda ama doktorların, vücudumun neden bu tuhaf siyah sıvıyı üretip dışarı attığı konusunda hiçbir fikirleri yok. Open Subtitles السرطان الآن ليس له وجود ولكن الأطباء ليس لديهم فكرة عن السبب الذى يجعل جسدى ينتج ثم يطلق هذا السائل الأسود العجيب
    Bu daha verimli çünkü biz ürünün içinde sıvıyı soğutmaya yarayan oyukları oluşturabiliyoruz. TED فهو اكثر كفاءةً لأنه بامكاننا الآن إنشاء جميع هذه التجويفات داخل الجسم هذا السائل البارد
    Hareketi, sıvıyı kokleanın uzun odacıklarına iter. TED تدفع حركتها السائل بداخل حجرات القوقعة الطويلة.
    Buhar kabarcıkları suyun içinde şekillenir, sonra yayılarak sıvıyı gaza çevirir. TED تتشكل فقاعات من البخار داخل الماء, و من ثم تتمدد, محولة السائل الى غاز.
    Sonra, küçük bir küre yaptık, yaklaşık bu büyüklükte (İKİ KOLUNU YANLARA GENİŞÇE AÇARAK) Etrafında 14 tane piston var. Bu, sıvıyı sıkıştıracak. TED بعدها أنشأنا فضاء، بهذا الحجم، مع وجود 14 مكبسا حوله، وهذا ما سيضغط على السائل.
    Bu eş zamanlı dönme akıcı sıvıyı embronin içinde sağdan sola iter. Yumrunun solundaki kenarda TED تزامن هذا التناوب يدفع السائل من الجانب الأيمن للجنين إلى الأيسر.
    Böbrekler su ve vücut artıkları karışımından idrar üretir, istenmeyen sıvıyı üreter denen iki kaslı tübe gönderir. TED تصنعُ الكليتان البول من خليط من الماء ومخلفات الجسم، يضخُ السائل غير المرغوب فيه إلى أنبوبين عضليين يسميا الحالبان.
    sıvıyı bu sistemlerden birisine pompalıyoruz ve düğmeye basıyoruz ve böylece genomik karakter analizi yapılıyor. TED نضخ السائل عبر أحد هذه الأنظمة, ونضغط على الزر, ويتم تحليله لمعرفة صفاته الجينية
    sıvıyı ciğerlere çekmek ve atmak havadan daha zordur. Soluk almak biraz uğraştırır. Open Subtitles أترى السائل أصعب فى الشهيق والزفير من الغاز ولكنها طريقة اخرى للتنفس
    sıvıyı emme ihtimali olan bir ilaç filan denedin mi? Open Subtitles هل قُمت بتجربة بعض الأدوية التي قد تمتص السوائل ؟
    Ama 80 litre patlayıcı sıvıyı nasıl kamufle edersin ki? Open Subtitles حسنا كيف سوف تخفى 20 جالون من السوائل المتفجرة ؟
    Vücuttan alınan büyük miktarda sıvıyı işleyerek biyolojik nanopartiküllerin yüksek konsantrasyonda ve yüksek kalitede formülasyonlarını üretebiliriz. TED فيمكننا معالجة كميات كبيرة من السوائل من الجسم لإنتاج تركيبة عالية التركيز و الجودة من جزيئات النانو
    Temel olarak, orta kulakları tamamen dolduran sıvıyı süzen tüpleri açıyorsunuz. TED في الأساس نقوم بفتح الأنابيب التي تنزل السوائل من الأذن الوسطى ، والتي كانت مرتبطة بشكل صحيح.
    Yani sana özellikle hiçbir şeye dokunmamanı söylememe rağmen garip mavi bir sıvıyı mı içtin? Open Subtitles إذن، بعد أن سألتك خصيصاً عدم لمس أي شيء، شربتَ قنينة بها سائل أزرق غريب؟
    - Kartal Göz, sıvıyı aldım. - Seni görüyorum. - Serbest İşçi'nin yerini istiyorum. Open Subtitles لقد أحضرت القاروره,نريد وسيلة نقل لفريلانسر
    Biz sıvıyı boşaltana dek dolmaya devam edecek. Open Subtitles لأنها ستمتلئ بالسوائل إن لم تفعل حتى نستطيع أن إستنزاف الماء منها .
    Yeni yatak aldım. Halıları ve perdeleri değiştirdim. sıvıyı içine çekebilecek her şeyi değiştirdim yani. Open Subtitles اشتريتُ سريراً جديداً، استبدلتُ السجاجيد والستائر وكلُّ ما يمتصُّ السّوائلَ هنا.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus