Omzunu sıyırmış, o kadar. Kanamıyor bile. - Ne oldu? | Open Subtitles | يبدو أنها خدشت كتفكِ فحسب بالكاد تخرج من الجرح الدماء |
Ama ıskalamış, kurşun sadece burnunu sıyırmış. | Open Subtitles | لكنه أخطأ الهدف لقد خدشت الرصاصة أنفه فقط |
O kurşun sağ omzunu sıyırmış. | Open Subtitles | إنّها الرصاصة التي خدشت كتفه الأيمن هناك. |
- Vuruldum. - Tamam, yok bir şey. Sadece sıyırmış. | Open Subtitles | لا بأس ، لا بأس , إنه جرح سطحي , جون فييف |
Kafayı sıyırmış... ve çocuğun birini canlı canlı mumyalayıp öldürmüş. | Open Subtitles | لقد فقد صوابه وقام بتحنيط طفل وهو علي قيد الحياة |
Yasa çıktıktan sonra kadın kafayı sıyırmış. | Open Subtitles | عندما وضعوا قانون مكافحة الارهاب فقدت صوابها |
Mermi kafatasını sıyırmış. | Open Subtitles | ذلك صحيحُ. الرصاصة فقط رَعى الجمجمةَ. |
Aslında kurşun kolumu sıyırmış. 8 dikiş atıldı. | Open Subtitles | في الواقع، الرصاصة خدشت ذراعي، ثمان غرز |
Kurşun kafatasını sıyırmış ve çok ağır beyin sarsıntısı geçirmiş. | Open Subtitles | الرصاصة خدشت جمجمته ولديه ارتجاج شديد |
Şansın varmış, kurşun sıyırmış. | Open Subtitles | أنتِ محظوظة أن الرصاصة خدشت فخذك وحسب. |
Bir tanesi sağ kolunun alt kısmını sıyırmış. | Open Subtitles | واحدة خدشت الجذع أسفل الذراع الأيمن |
Kurşun sadece sıyırmış. | Open Subtitles | الرصاصه مجرد خدشت جلده |
İskele tarafında bir kurşun gemiyi sıyırmış. | Open Subtitles | رصاصة أخرى خدشت جانب الميناء |
Kurşun kolunu sıyırmış. | Open Subtitles | الرصاصه خدشت ذراعها |
sıyırmış olmalı. Kıl payı kurtuldun, dostum. | Open Subtitles | أعني , حتماً أنه جرح سطحي لقد كان ذلك وشيكاً يا صاح |
sıyırmış olmalı. Kıl payı kurtuldun, dostum. | Open Subtitles | أعني , حتماً أنه جرح سطحي لقد كان ذلك وشيكاً يا صاح |
Bak, bunlara inanmanı anlayabiliyorum ama sen sıyırmış bir vaizsin. | Open Subtitles | انظر، أعرف أنك تُصدق كل هذا ولكنك واعظ فقد صوابه |
Kendi gözlerimle şahit oldum. Kadın kafayı sıyırmış vaziyette. | Open Subtitles | رأيت ذلك بأمِّ عينيّ، تلك العجوز فقدت صوابها |
Mermi çıkarken çerçeveyi sıyırmış. | Open Subtitles | buet رَعى إطار النافذةَ على مخرجِه. |
Şanslı adamsın. Mermi sadece sıyırmış. | Open Subtitles | حسنٌ، إنّك لرجل محظوظ لقد خدشتك الرصاصة فحسب |
Evet. sıyırmış sanırım. | Open Subtitles | يبدو انه جرح نظيف |