Ne yani, bir mucize eseri gökyüzünden yere bir melek inip... her yıl okyanuslarınıza 350 milyar ton petrolun sızmasını... durduracak mı? | Open Subtitles | اتظنين ان ملاكاً سيهبط بمعجزة من السماء ويمنع 350 بليون طن بترول من التسرب الى المحيط كل عام؟ |
Kemik iliğinin sızmasını önlemek için kırığı düzeltmelisin. | Open Subtitles | ستحتاجين لتصحيح الكسر ليتوقف نخاع العظم عن التسرب |
Bu sisin içeriye sızmasını engellemeliyiz, ahbap. | Open Subtitles | ونمنع هاذا الضباب من التسرب إلى هنا, يارفيقي |
Radyasyonun yeraltındaki suya sızmasını istemiyorduk. Depolama havuzu bu mu? | Open Subtitles | و لم نكن نريد الأشعاع أن يتسرب إلى المياه الأرضية |
Basına hiçbir şeyin sızmasını istemiyorum. Pekâlâ dostum, ama bana borçlusun. | Open Subtitles | لا أريد لأي من هذا أن يتسرب إلى الصحافة |
Taşaklarımı istiyor olabilir ama gerçeği bildiğimi biliyor ve bu hikâyenin sızmasını kesinlikle istemez. | Open Subtitles | ربما تضغط علي لكنها تعلم أننا أعرف الحقيقة هذا عنوان لن ترغب في تسريبه |
Herhangi bir fotoğrafın sızmasını istemiyorlar. | Open Subtitles | انهم لا يريدون اي صوره يجري تسريبه. |
Dolgusunun içinden sızmasını önlemek için bir sırrı var. | Open Subtitles | هناك سر لإخفاء الحشو من التسرب |
Bilgi sızmasını riske edemem. | Open Subtitles | لن أجازف بخطورة التسرب |