Şimdilik bildiğim bu, Ama elinde annesinin saçı vardı. | Open Subtitles | لن يعرف هذا الآن لكنّ لديه شعر والدته |
Kısa kahverengi saçı vardı derin bakışları vardı. | Open Subtitles | لديه شعر قصير بني عينان عميقتان |
Tanıştığımızda aerobik yapıyordun, Stanford'un da saçı vardı. | Open Subtitles | عندما إلتقينا، كنت تحضرين تمارين اللياقة و(ستانفورد) كان لديه شعر -بوبي)؟ |
Adamım kızıl saçı vardı. Kaşları yoktu ama her sabah onları boyardı. | Open Subtitles | لديه شعرٌ أحمر، ليس لديه حاجبان لكنه يرسمهما كل صباح. |
- Sanki daha uzun saçı vardı. | Open Subtitles | أعتقد أن كان لديه شعرٌ طويل. |
Sherry hoş biriydi, dost canlısıydı ve bir sürü saçı vardı. | Open Subtitles | (شيري) كانت لطيفة, ودودة وكان لديها شعر كثيف. |
Sanırım kısa kahverengi saçı vardı. | Open Subtitles | أعتقد أنها لديها شعر بنى قصير |
Bir tutam saçı vardı. Fu Manchu gibi. | Open Subtitles | كان لديه شعر طويل كاللاتينيين |
Daha az saçı vardı. | Open Subtitles | لقد كان لديه شعر أقل من هذا |