Fakat ben, mantarlar çürürken oluşan bir dizi mikrobun, ormanın sağlığı için büyük önem taşıdığını öne sürüyorum. | TED | ولكنني أقترح إليكم بأن تسلسل الجراثيم التي تظهر على الفطر المتعفنة مهمة لصحة الغابة |
Bu bakir ormanlarda yetişen mantarların genomlarını korumanın, insan sağlığı için çok büyük önem taşıdığını düşünüyorum. | TED | و تم الحفاظ على العوامل الوراثية لهذه الفطريات في الغابات القديمة أعتقد أن ذلك في غاية الأهمية لصحة البشر |
Sizin göstergeleriniz olduğu gibi biz insanların da sağlıklı olup olmadığımızı gösteren göstergeler var, vücut ısısı, yüzünüzdeki kızarma gibi, sohbet sağlığı için de göstergeler bulabileceğimizi düşünüyoruz. | TED | وكما أن لديك مؤشرات ولدينا مؤشرات كبشر من حيث هل نحن أصحاء أم لا مثل درجة الحرارة واحمرار وجهك، فإننا نعتقد أننا يمكننا إيجاد مؤشرات لصحة المحادثة. |
Yanılıyormuş. Bebeğin sağlığı için ben devreye giriyorum. | Open Subtitles | لذلك/ و من أجل صحة هذا الرضيع عليّ ان أتدخل |
Bebeğin sağlığı için temiz havada yaşayacağız. | Open Subtitles | من أجل صحة الطفل بعيداً عن الدخان |
Bunun da insan sağlığı için son derece somut sonuçları olur. | TED | و بذلك يكون هناك تأثير مباشر على صحة الإنسان |
Majesteleri'nin, uzun ve kutsal hükümranlığı ile, sağlığı için dua edelim. | Open Subtitles | لندعو من أجل بركة جلالتة وعهده الطويل ومن أجل سلامة صحته |
Kendisi sağlığı için Como gölünde. | Open Subtitles | إنه في بحيرة كومو من أجل صحته |
sağlığı için duyduğu endişe beni izlemesi için yeterli ama ölümcül sokak zıkkımlarından uzak durması için yeterli değil. | Open Subtitles | مهتم بصحته كي يتتبعني بينما يتناول مخدرات الشوارع القاتلة |
Yoganın fiziksel egzersiz ve düzenli solunum karışımının akciğer sağlığı için de benzer şekilde terapötik olduğu kanıtlanmıştır. | TED | مزيج اليوجا من التمارين البدنية والتنفس المُنظَّم أثبتت بالمثل فاعليته العلاجية لصحة الرئة. |
Buna rağmen, toplumda hayvansal proteinin insan sağlığı için önemli olduğuna dair bitmez tükenmez bir inanç vardı. | Open Subtitles | مع ذلك، هناك اعتقاد مُغرِق في القدم لدى العامة بأن البروتين الحيواني ضروري لصحة الإنسان. |
Otlanan kaplumbağalar, deniz yatağının sağlığı için şart. | Open Subtitles | رعي السلاحف أمر ضروري لصحة الأعشاب البحرية |
Ve bir haftalık ücretsiz danışmanlık kasabanın fiziksel sağlığı için çok yararlı oldu. | Open Subtitles | وإسبوع من الإستشارات النفسية المجانية أثبت فعلاً انه ذا نفع لصحة مرضي هذه البلدة |
Bunların hepsi insan sağlığı için kritik değil ama şimdiden kontrol altına almazsak insanlar ve hayvanlar için çok korkutucu bir geleceğe bakıyoruz. | TED | ليست كل هذه الأمور حاسمة لصحة الإنسان، ولكن إذا لم نتحكم فيها الآن، سوف نتطلع إلى مستقبل مخيف للغاية للبشر والحيوانات على حد سواء. |
Dr. Lawson, siz sadece Kendrick'in sağlığı için işe alınmadınız. | Open Subtitles | (د. (لاوسون),لم يتم استأجارك فقط من أجل صحة (كيندريك |
Çocuklar, bebeğimizin sağlığı için... | Open Subtitles | يا اصحاب، من أجل صحة رضيعنآ |
Sizinle yemek yemek insanın sağlığı için tehlikeli olabilir.. | Open Subtitles | أفهم التعشي معك يمكن أن يكون خطر على صحة الفرد |
Kral'ın bedensel ve ruhsal sağlığı için endişeleniyor. | Open Subtitles | انه قلق على صحة الملك في الجسم وفي العقل |
Mahallenin huzuru ve bu hanımların akıl sağlığı için sessizce temizleyelim, tamam mı? | Open Subtitles | من أجل سلامة الحي و من أجل سلامتهم العقلية لنقم فقط بالتنظيف |
Roma'nın sağlığı için Senato'nun kanı akıtılmalı. | Open Subtitles | من أجل سلامة (روما) يجب أن يُحلّ المجلس |
Hem yüzbaşının hem de Paige'in sağlığı için. | Open Subtitles | جيد من أجل صحته و صحتها |
sağlığı için duyduğu endişe beni izlemesi için yeterli ama ölümcül sokak zıkkımlarından uzak durması için yeterli değil. | Open Subtitles | مهتم بصحته كي يتتبعني بينما يتناول مخدرات الشوارع القاتلة |