"sağladılar" - Traduction Turc en Arabe

• جعلوني
• جعلوا
• جعلونا
• جعلوه
• وجوب إخماد
• جعلوك

Aynı zamanda saldırganca seks yapabilmemi ve yatakta harikalar yaratabilmemi de sağladılar.
و كذلك جعلوني عنيفة جنسياً ومبدعة بشكل هائل في السرير

Bir şeylere değer olduğumu düşünmemi sağladılar.
حسنا ، هم جعلوني أعتقد أني أستحق شيئآ

En iyi iki arkadaşımı ölene kadar dövmememi sağladılar.
حيث جعلوني اضرب صديقي المقرب حتى الموت

Onu öldürdüler ve intihar gibi görünmesini sağladılar.
وقتلوه ، جعلوا الأمر يبدوا وكأنهُ إنتحاراً.

Uçak kazasında öldüklerini sanmamızı sağladılar.
جعلونا نصدق انهم ماتوا فى حادث تحطم الطائرة

Her şeyin farklı olmasını sağladılar.
لقد جعلوه مختلف

Bu nedenle cadılar, doğanın hizmetkârları kardeşimin kurt adam kısmının etkisiz kalmasını sağladılar.
فلذا رآى السحرة، خدمة الطبيعة، وجوب إخماد شقّ (المذؤوب) بأخي.

Bana yalan söylemeni sağladılar, şu an burda bile değilsin.
لقد جعلوك تكذب علّي إنك لست هنا حتى

Ve gelecek hakkında, umutlu düşünmemi sağladılar.
وقد جعلوني أشعر بالتفاول بشأن المستقبل

Bebeğimi sevmemi sağladılar.
لقد جعلوني أحب طفلي الصغير

Onu öldürdüğümü sanmamı sağladılar!
! لقد جعلوني أعتقد أنني قتلتها

Benim dedektif Carter ile çalışmamı sağladılar da bazı şeyler duymaya başladım sanki.
لقد جعلوني أعمل رفقة المحققة (كارتر) -و... بدأتُ أسمع بعض الأشياء

Benim öğrenmemi sağladılar.
...جعلوني أتعلم

Peki ya sahte paranın kasadan kaybolmasını nasıl sağladılar?
إذًا كيف جعلوا النقود الزائفة تختفي من القبو؟ ما الخدعة؟

Eyaletin bakmasını sağladılar.
جعلوا سلطة الولاية تراجعه

Yani kızlar bunu yaptığı için şanslıyız: daha iyi giyinmeni sağladılar, motive ettiler.
أعني ، شكرا لله أن اولئك الفتيات جعلونا نلبس أفضل ونبدع أكثر

Hayatta kalmamızı sağladılar, söyleyebileceğim kadarıyla, bizi güçlendirdiler.
-حافظوا على حياتنا .. هل كل ما يمكننى قوله جعلونا أقوى

Önce işkence edip sonrasında kendisini öldürmesini sağladılar.
عُذب ثم جعلوه يَقتل نفسه

Onun herkesle vedalaşmasını sağladılar,
جعلوه مرتاحاً

Bu nedenle cadılar, doğanın hizmetkârları kardeşimin kurt adam kısmının etkisiz kalmasını sağladılar.
الساحرات، هنّ خدم الطبيعة، رأوا وجوب إخماد جانب (المذؤوب) لدى أخي.

Senin taraf değiştirmeni Nasıl sağladılar diyorum.
كيف جعلوك تنقلب؟