Bir daha onun yanına yaklaşacak olursan seni geldiğin yere geri postalamalarını sağlarım. | Open Subtitles | إذا قربت منها مرة أخرى سأتأكد بنفسي أن يتم ترحيلك من حيثما أتيت |
Sınıf arkadaşların gezinin tadını çıkarırken senin teknede kalmanı sağlarım. | Open Subtitles | سأتأكد بأنكِ ستبقين في الداخل بينما زملائكِ في الخارج يرون المشاهد |
O zaman buradan ayrılan her kargonun bir barikata takılmasını sağlarım. | Open Subtitles | سأحرص على أن تصطدم كل شاحنة تغادر هذا المكان بحاجز طريق |
Sosyal sigorta maaş çekinizi size göndermesini sağlarım, efendim. | Open Subtitles | سأحرص على أن يرسل لك صك الضمان الاجتماعي، سيدي. |
ve bütün gece ne yaptığınızı anlatmazsan, Üniversite'ninde ilgilenmesini sağlarım. | Open Subtitles | وإذا لم تخبرني بما تقومون به طوال الليل سأجعله شأن الجامعة أيضا |
Özellikle benim mahkememde. Ya beni yalnız bırak ya da Billy'nin seni o golf arabasıyla bırakmasını sağlarım. | Open Subtitles | اتركني و شأني و الا سأجعل بيلي يدهسك بعربة الجولف |
O zaman kralın yanlış adamın kellesini vurdurduğu için suçlu hissetmesini sağlarım. | Open Subtitles | حسناً, إذاً أنا سأتأكد من أن الملك سيشعر بالذنب حول قطع رأس الرجل البريء |
Bana bu küçük kan hücresi kokteylinin kaynağını söylemeni öneririm. yoksa INS'in seni bir sonraki uçakla pencere kenarında Pyongyang'a göndermesini sağlarım. | Open Subtitles | أقترح بأن تخبريني بصفيحة دمك الأصلية أو سأتأكد بأن الـ آي إن إس تحجز لك مقعد بنافذة على الرحلة القادمة لـ بيونج يانج |
Daha sonra birlikte squash oynayacağız. Bunu almasını sağlarım. | Open Subtitles | سبق لنا أن لعبنا السكواتش معاً سأتأكد من حصوله عليها |
Seni öyle bir incelemeye tabi tutarım ki, komitenin, LuthorCorp'un geçtiğimiz. yirmi yıl içinde yaptığı tüm iş anlaşmalarını incelemesini sağlarım ve üzerindeki o havalı gömleğin kalırsa, dua edersin. | Open Subtitles | لو تكلمت ببنت شفة سأتأكد من أن تراجع اللجنة كل صفقة عمل قامت بها لوثر كورب في السنوات الـ20 الأخيرة |
Yarısını alsa bile nafaka olarak geri vermesini sağlarım. | Open Subtitles | علينا تحديد نصف ما تمتلكه روكسي و سأحرص على الحصول على نسبة من أجل دعم الطفل |
Bu itirafı imzalarsan müebbede çevrilmemesini sağlarım. | Open Subtitles | إذا وقعت هذا الإعتراف سأحرص على ألا تصل إلى مؤبد |
Kesinlikle ikisinin de kendi bağırsaklarının tadına bakacak kadar yaşadıklarını bilmelerini sağlarım. | Open Subtitles | سأحرص على أن يعيشا بما يكفي ليعرفا الطعم اللذيذ لأمعائهما |
Sana söylenileni yaparsan, ben de mutlu bir şekilde yaşamanız için gerekli olan parayı size sağlarım. | Open Subtitles | , افعل ما أقوله لك و سأحرص أنك و والديك لديكم المال الكافي للعيش بسعادة للأبد |
Ne kadar ciddi olduğunu anlamasını sağlarım. Yaparım, yaparım. | Open Subtitles | سأجعله يعرف عن مدى خطورة الوضع وعن مدى جديتك، سأفعل |
Sen öldükten kısa bir süre sonra ben Alia'nın yeniden gelin olmasını sağlarım. | Open Subtitles | بمجرد أن تموت , سأجعل من عاليا عروسة مرة أخري |
Bak sana ne diyeceğim sana etrafı tanıtırım, evdeymiş gibi hissetmeni sağlarım. | Open Subtitles | أتعلم سأعرفك على الآخرين سأجعلك تشعر كأنك بالبيت |
Pekâlâ. SNM'nin laboratuara getirilmesini sağlarım. | Open Subtitles | حسنًا، سأجعلهم يسلمون وحدة الطاقة الصفرية إلى المختبر |
Sizin yanınızda oturmasını sağlarım, sorun olmaz. | Open Subtitles | أعدك أن أجعله يجلس بجانبك مباشرةً، لامشكلة |
Endişelenme. Senden randevu almasını sağlarım. | Open Subtitles | لا تقلقي, سأجعلها تقوم بحجزي من خلالك. |
Onlarla konuşur, seni rahat bırakmalarını sağlarım. | Open Subtitles | سأتكلم معهم من أجلك وأجعلهم يتركونك وشأنك |
Bu aşılardan FBI'a veya herhangi birine bahsedersen aklının alamayacağı kadar acı verici ve yavaş şekilde ölmeni sağlarım. | Open Subtitles | ما إن تفصح للمباحث الفيدرالية أو مَن سواها شأن هذه الجرعات إلّا وسأجعل موتك بطيئًا وأليمًا بما يفوق تصوّراتك. |
- Bak, bunu yaparsan yeniden başkan yardımcısının müdavim sürüngeni olmanı sağlarım. | Open Subtitles | انظر، إذا أنت قمت بهذا، سأضمن لك العودة عندما ترجع نائبة الرئيس. |
Almanı sağlarım. Hepsini almanı sağlarım. | Open Subtitles | سأجبرك على إبتلاعها. |
Kimse görmeden kaldırmalarını sağlarım. | Open Subtitles | ساتأكد أن يحذفوها قبل أن يراها أي شخص |
Parayı gördüklerinde, akılları başlarından gider, ve ben parayı görmelerini mutlaka sağlarım. | Open Subtitles | حالما يرون تلك النقود يتعلّقون بالأمر وأنا أحاول أن أجعلهم يرون النقود |
Eğer omzumu bok edersen bir daha doktorluk yapmamanı sağlarım. | Open Subtitles | لذا اعبث مع كتفي وسأحرص أنك لن تمارس الطب مجددا |