Ve biz hakimiyeti sağlarken, onlar rezil olacaklar! | Open Subtitles | وهم سوف يذلون بالكامل بينما نحن نحقق الهيمنة كلها |
Nadia bu hayata, yeni ailesine uyum sağlarken desteğe ihtiyacı var. | Open Subtitles | بينما يتأقلم نادية إلى هذه الحياة... إلى العائلة الجديدة، تحتاج دعما، |
Devenin kalın kürkü onu gece sıcak kalmasını sağlarken gün boyunca güneş ışığını da yansıtmaya yarıyor. | Open Subtitles | فراء الجمل السميك يبقيه دافئ في الليل بينما عاكس في النهار |
Başka nerede, yerel ekonomiye katkı sağlarken vahşi yönünüzü bir kenara bırakıp rahatlayabilirsiniz ki? | Open Subtitles | في أي مكان يمكنك خسارة جانبك البري بينما لا يزال هناك جزء يساعد الاقتصاد؟ |
Ama ilginç olan şu ki, vücutlarımız modern toplum içerisindeki yaşama uyum sağlarken, bazı normal mikroplarımızı kaybediyoruz ve bunun yanı sıra, bağırsağa bağlı birçok hastalık dünya çapındaki gelişmiş ülkelerde birdenbire artmaya başlıyor. | TED | ولكن بشكل مثير للاهتمام، بينما تتأقلم أجسامنا مع الحياة في المجتمع المعاصر، فإننا نخسر بعض ميكروباتنا الطبيعية، وفي الوقت نفسه، هناك عدد من الأمراض المتعلقة بالأمعاء التي تزداد بسرعة في البلدان النامية حول العالم. |
Sosyal medya gerçeğin bize daha hızlı ulaşmasını sağlarken söyletintilerin de teyit edilmeden yayılmasına ve hataların çürütüldükten çok sonra dahi hayatta kalmalarına imkan verdi. | TED | بينما سهلت وسائل التواصل الاجتماعي وصول الحقيقة بشكل أسرع إلا أنها سمحت أيضًا بنشر الشائعات قبل التأكد منها وسمحت للأكاذيب أن تبقى لفترة طويلة بعد أن تنفى. |
Çeşitli mevsim ve coğrafi konum bazı bölgelerde daha çok yağmur ve doğal su kaynağı sağlarken diğer bölgeler, suya ulaşımı zorlaştıran coğrafi özelliklere sahiptir. | TED | توفر المناخات والجغرافيا المتنوعة لبعض المناطق الأمطار ومصادر المياه الطبيعية، بينما تتميز مناطق أخرى بميزات جغرافية تجعل نقل المياه أكثر صعوبة. |
Nişanlaması para sağlarken, silahları ticaretinin araçlarıdır. | Open Subtitles | أسلحته هي أدوات تجارته , بينما هدفه يجلب له ماله . |
Sen silahlanma yarışından kazanç sağlarken? | Open Subtitles | بينما تربح أنتَ من سباق التسلّح ؟ |
Ben Candy'nin odaklanması sağlarken, | Open Subtitles | بينما كنت أتأكد من ابقاء كاندي منتبهة |
Steel, ben çekirdeğe güç sağlarken, Ultralinkleri uzak tut. | Open Subtitles | صدأ، وعقد قبالة Ultralinks بينما أنا السلطة الأساسية. STEEL: حصل ذلك. |
Steel, ben çekirdeğe güç sağlarken, Ultralinkleri uzak tut. | Open Subtitles | صدأ، وعقد قبالة Ultralinks بينما أنا السلطة الأساسية. STEEL: |
Ben çekirdeğe güç sağlarken, Steel Ultralinkleri uzak tutacak. | Open Subtitles | سوف الصلب صد Ultralinks بينما أنا السلطة الأساسية. STEEL: |
Yeni tesisler ana masraflarda %40'dan %90'a varan tasarruf sağlarken, genellikle bizim sonradan yapılan tasarım düzenlemelerimiz %30 %60 oranında tasarruf sağlıyor ve bir kaç yıl içerisinde masrafını çıkarıyor. | TED | إجمالاً, توفر تصاميمنا التحسينية حوالي 30 إلى 60 بالمئة من الطاقة و دفع مستحقات خلال سنوات قليلة, بينما تصاميم المنشأة الجديدة توفر من 40 إلى 90 بالمئة ونيّف من الطاقة مع تكلفة رأس مال أكثر انخفاضاً بشكل عام. |
Bunlar yerel topluluklardan gelen, çoğu daha önce bizzat hapsedilmiş, hırslı ve kendini adamış savunucular, müvekkillerin kefaletini ödeyip destek sağlarken davaları yasal sistemde işlem görecek, ihtiyaç duydukları her alanda kaynak ve destek sahibi olacaklar. | TED | وهؤلاء مدافعون شغوفون ومخلصون من المجتمعات المحلية، سُجن الكثير منهم في السابق، وسيقومون بدفع الكفالات ودعم الموّكلين. بينما تسير قضاياهم في النظام القانوني، مزودين إياهم بأية موارد أو دعم قد يحتاجونه. |
Bu sistem sayesinde, daha fazla kıza yardım edebiliyor ve okula gönderebiliyoruz, eğitimleri boyunca destekleyebiliyoruz, iş kurmalarına yardımcı olabiliyoruz ve en sonunda, kendi topluluklarına liderlik etmelerini sağlıyoruz -- hepsi, gelecek nesil için finansman sağlarken. | TED | خلال هذا النظام، قد تمكنا من مساعدة وإرسال المزيد والمزيد من الفتيات للمدارس، ودعمهن بينما هن هناك، مساعدتهن في بدء مشروع وفي نهاية المطاف، قيادة مجتمعاتهن - كل ذلك مع توفير التمويل للجيل القادم. |
Annem birlikteliği sağlarken... | Open Subtitles | بينما كانت أمي تتدبر أمرها |
Ben, Diego'nun Karma'yı anlamasını sağlarken... | Open Subtitles | .. بينما ُأفهم (دييقو) العاقبة الأخلاقية |
Anakin, biz üssün güvenliğini sağlarken sen senatör ve droidlerle birlikte kal. | Open Subtitles | اناكين) ابق هنا) مع السيناتور والآليون بينما نقوم بتامين المحطة |
Biz koruma sağlarken,... | Open Subtitles | من هذا الوادي بينما نزود غطاء |