Çalışsa bile en azından bir saatimizi alır. | Open Subtitles | و إن حدث هذا, فسيستغرق على الأقل ساعه حتى يبرد ثانية |
Her yere yürüyoruz. 3 sokak öteye gitmek yarım saatimizi alıyor. | Open Subtitles | من الضروري اسكاتها بكل مكان مما يأخذ منا نصف ساعه لعمل اي شيء |
Gerçekten kazara olduysa bu, Sharice, senin hatan değilse öylece kaçtıysa sen ne diye kaçıp koca götünü bulmamız için 12 saatimizi çaldın? | Open Subtitles | لو أن ما حدث هو حقاً خطأ و أنه ليس خطأك ، و هي فقط هربت فلماذا هربت و جعلتنا نبحث 12 ساعه لنجدك؟ |
Ellerinden geleni yapıyorlar, ...ama iki saatimizi aksini savunmak için harcadık. | Open Subtitles | إنها يبذلان جهدهما ولكننا قضينا الساعتين الماضيتين نناقش العكس |
Tam iki saatimizi boşa harcadık ve şimdi baştan başlamak zorundayız. | Open Subtitles | رائع لقد أهدرنا الساعتين الماضيتين و الآن يجب أن نبداء من جديد |
Bu karakteristik frekansa, saatimizi oluştururken kullanırız. | TED | ذلك التردد المحدد هو ما نحتاجه لصناعة ساعتنا |
Işık hızına yaklaşarak, saatimizi yavaşlatmak, belki de zamanda yolculuk için, en uygun yöntem olabilir. | Open Subtitles | ربما يكون الإقتراب من سرعة الضوء أكثر الطرق الواعدة للسفر عبر الزمن عن طريق إبطاء ساعاتنا |
Yürüyerek 1 saatimizi alır ama yüzerek 5 dakikada varabiliriz. | Open Subtitles | سيأخذ ساعه في المشي و خمس دقائق للسباحة |
Babanı bulmak, yarım saatimizi aldı. Kan kaybından ölebilirdi. | Open Subtitles | تطلب منا نصف ساعه لايجاده |
Babanı bulmak, yarım saatimizi aldı. Kan kaybından ölebilirdi. | Open Subtitles | تطلب منا نصف ساعه لايجاده |
Yaklaşık olarak bir saatimizi alır ya da onun gibi bir şey. | Open Subtitles | سيأخذ هذا منّا ساعه أو أكثر |
Bobby ile, son iki saatimizi bir kapı dili icat etmek için harcadık. | Open Subtitles | أمضيتُ أنا و (بوبي) الساعتين الأخيرتين نخترع لغة الطرق. |
Bu işi sana öneriyorum çünkü en iyi haber saatimizi gurur duyacağımız bir şeye dönüştürmede son şansımsın. | Open Subtitles | أعرضها عليك لأنكِ أفضل أمل لدي في تحويل ساعتنا الإخبارية الرئيسية إلى شيء أفتخر به. |
saatimizi geri almanın zamanı geldi sanırım. | Open Subtitles | اعتقد ان وقتها يحين حينما نستعيد ساعتنا |
O gezegendeki yerçekimi Dünya'ya oranla saatimizi muazzam ölçüde yavaşlatır. | Open Subtitles | فجاذبيّة ذلك الكوكب ستبطئ ساعتنا مقارنةً بـ"الأرض" بدرجة شديدة |
24 saat zaman sınırında saatimizi ileri aldık ve böylece... ..hala yetmiş dokuzuncu gündeyiz! | Open Subtitles | لقد قدمنا ساعاتنا في 24منطقة توقيت، لذا... هذا هو اليوم 79 |