Hiçbir sabıka kaydı olmayan 44 yaşında bir sistem analisti. | Open Subtitles | إنه محلل أنظمة يبلغ 44 سنة ولا سجل إجرامي له. |
Hiçbir sabıka kaydı olmayan 44 yaşında bir sistem analisti. | Open Subtitles | إنه محلل أنظمة يبلغ 44 سنة ولا سجل إجرامي له. |
Sal, ben sabıka kaydı olanları kast etmiştim. Her taksi şoförünün kaydını değil. | Open Subtitles | أريد اسم من لديه سجل جنائي وليس كل سائقي سيارات الأجرة |
sabıka kaydı olmasa bile düşman olarak gördüğü kişilere karşı suç durursunda bulunmuş ya da bir protesto eylemine katılmış olabilir. | Open Subtitles | رغم ان ليس مرجحا ان يكون لديه سجل اجرامي من الممكن ان يكون قد قدم شكاوى او رفع دعاوى قضائية مدنية ضد من يراهم كخصوم له |
Çocuk ve sabıka kaydı yok. Buradakilere göre fazla bir bilgi de yok. | Open Subtitles | لا يملكان أطفالاً أو سوابق جنائية أو أيّ معلومات إضافية قبل هذا |
Çoğu şiddet üzerine, her ikisinin de oldukça çok sabıka kaydı var. | Open Subtitles | الإثنان لديهما سجلات إجرامية أغلب الاحيان مرتبطة مع العنف |
Benim birlikte üniversite okuduğum hiçbir çocuğun şu anda sabıka kaydı yok. | TED | ليس لأي ولد في الكلية التي ذهبت إليها سجل إجرامي الآن. |
Onu götüren adamın çok belirgin özellikleri vardı. Belki bir sabıka kaydı bulabilirim. | Open Subtitles | كان الرجل متميز جداً ربما لديه سجل إجرامي |
Bu suçu işleyenin hiçbir sabıka kaydı olmadığı anlamına geliyor. | Open Subtitles | و هذا يعني بأنَّ المجرم ليس لديه سجل إجرامي |
İnsanın, seninki gibi sabıka kaydı olursa, bu çok normal bir şey. | Open Subtitles | أعتقد أن سبب هذا هو امتلاكك سجل إجرامي كهذا |
FBI, sabıka kaydı olan okulla bağlantılı herkesin dosyasını gönderdi. | Open Subtitles | أرسلت لنا المباحث الفيدراليّة بكلّ ملفات الدارسين بالمدرسة والذي كان لديه سجل إجرامي |
Sicilinde büyük bir leke veya sabıka kaydı bulunmayan, bir şakacı. | Open Subtitles | مهرّج لا سجل إجرامي له و هناك عيب واحد كبير على سجل خدماته |
Kuru temizleme zincirinin sahibi... şehirde 17 şubesi var, şiddet geçmişi yok, sabıka kaydı da yok. | Open Subtitles | بـ 17 موقع في المدينة لا تاريخ للعنف ولا سجل جنائي |
Şu anda tutuklama emri var ve sabıka kaydı şöyle; | Open Subtitles | هناك مذكّرة للقبض عليه، ولديه سجل جنائي |
Güvenlik güçleri hakkında bilgi sahibi olmayabilir ama Derek Morgan'ın kesinlikle sabıka kaydı var. | Open Subtitles | ولكن ديريك مورغان بالتأكيد لديه سجل اجرامي |
sabıka kaydı var, kaçaklarla uğraşan görevlilerce tanınıyor, muhtemelen okuldan atılmışlığı da var. | Open Subtitles | لديه سجل اجرامي للأحداث انه معروف عند الضباط المحليين كما أنه ربما طُرد من المدرسة عدة مرات |
Kendimi ya da John bebeği sabıka kaydı olan birinin etrafında tutamam. | Open Subtitles | لا أستطيع أنْ أبقى أنا أو طفلي جون بالقـــرب من شخـــــص من شخص لديه سوابق جنائية. |
Ne sabıka kaydı var ne de bilinen bir terör grubuyla bağlantısı. | Open Subtitles | لا سجلات إجرامية و لا يوجد أي صلة لأي مجموعات معروفة |
Herhangi bir sabıka kaydı yok, tabi eğer, lisedeyken kilisede yaptığı eşek şakasını saymazsak. | Open Subtitles | لا سجلات جنائية عبر المجلس ، إلا إذا كان تشجيعا للكنيسة |
Ne doğrudan bir varisi var, ne de bir sabıka kaydı. | Open Subtitles | لا يوجد ورثه لا يوجد سجل إجرامى |
Adam bekar, hiç sabıka kaydı yok. | Open Subtitles | الان,الاشخاص غير المتزوجين,ليس لديهم سجل اجرامى |
Biraz araştırma yaptım, gayrıresmî olarak tabii. Çocuğun sabıka kaydı yok, Okulda kötü davranışına dair herhangi bir kayıt da yok. | Open Subtitles | كنت أقوم ببعض التحقيقات ، بشكل غير رسمي الفتى ليس لديه سوابق ، حتى درجة في المدرسة جيدة |
Adı, Klaus Goedecke. 46 numara ayakkabı giyiyor. sabıka kaydı hızla artıyor. | Open Subtitles | الإسم (كلاوس غوديكي)، مقاسه 12 واسع، سجل جرائم متطور بسرعة. |
sabıka kaydı yok ve böyle görünüyor. | Open Subtitles | ولم يملك سجلاً إجرامياً قبل هذه الجريمة وهو حسن المظهر |
Robert Thatcher, okulda hademe. sabıka kaydı yok. | Open Subtitles | (روبرت ثاتشر)، عامل نظافة لمدرسة المقاطعة من دون سجلّ إجراميّ |
sabıka kaydı mı var? | Open Subtitles | هل لديه سجّل جنائي ؟ |
Böyle bir sabıka kaydı ise, kişi çok istese bile fakirlikten, suistimalden ya da fuhuştan kurtulmayı çok daha zorlaştırıyor. | TED | لذا، مثل هذا السجل الإجرامي يجعل من الصعب للغاية مغادرة دائرة الفقر، ورفض الإنتهاك أو ترك ممارسة الدعارة، و إن كان ذلك الشخص راغباً. |