"sabırsızlıkla bekliyorum" - Traduction Turc en Arabe

    • أتطلع
        
    • اتطلع
        
    • لا أطيق الانتظار
        
    • أستطيع الإنتظار حتى
        
    • استطيع الانتظار
        
    • وأتطلع
        
    • لا أطيق الإنتظار
        
    • لا أستطيع الأنتظار
        
    • لا أستطيع الانتظار
        
    • بفارغ الصبر
        
    • أتطلّع إلى ذلك
        
    • أتحرق شوقا
        
    • وأتطلّع
        
    • لا أَستطيعُ الإنتِظار
        
    • أستطيع الأنتظار حتى
        
    Üç diş sarımsak burada bir tutam fesleğen, bunu yapmayı sabırsızlıkla bekliyorum. Open Subtitles الآن، تلك الشجرة قفازات من الثوم رزمة من الريحان يا صبي، كنت أتطلع لذلك
    Gelecekten beklentim bu. Monica'nın günahları, gerçekten sabırsızlıkla bekliyorum. Open Subtitles الذين أتمنى أن يخرجوا في المستقبل يجمعهم مشهد رومنسي، هذا ما أتطلع إليه
    Beraber geçireceğimiz hafta sonunu sabırsızlıkla bekliyorum. Open Subtitles أنا حقاً أتطلع إلي أن نقضي عطلة نهاية الأسبوع وحدنا
    Şahsen dizüstüle, şu büyük olanın adı neydi her neyse, ikisini ayırt edemeyen biri olarak konuşmasını sabırsızlıkla bekliyorum. Open Subtitles والآن ، بالتحدث كشخص لا يعرف الفرق بين الجهاز المحمول و الكبير منه. اتطلع بالتأكيد لأستماع ما ستقول .
    Sonraki adayımı sana danışmayı sabırsızlıkla bekliyorum. Open Subtitles لا أطيق الانتظار كي أعرض عليك مرشحي التالي
    Bu sistem yoluyla duyu yetisine sahip tüm varlıklarla bağlantı kurulabilir. Bu deneylerin sonuçlarını sabırsızlıkla bekliyorum. TED قد يتم ربط كل الأنواع الممكنة من الكائنات الحية بواسطة هذا النظام. ولا أستطيع الإنتظار حتى أرى نتيجة هذه التجارب.
    Eğitimimi bitirdikten sonra ajanlığa dönmeyi sabırsızlıkla bekliyorum. Open Subtitles أتطلع للعودة إلى الوكالة بعد أن أُنهي تدريبي.
    sabırsızlıkla bekliyorum dostum. Zenci kıçını özledim! Open Subtitles أتطلع لذلك يا صاح, اشتقت لمؤخرتك الزنجية
    Bir sonraki seansımızı sabırsızlıkla bekliyorum... ve size tatmin edici bir evlilik haftası diliyorum. Open Subtitles أتطلع إلى جلستنا التالية وأتمنى لكما أسبوع زواج مرضياً
    Bir süreliğine şehirden ayrılıyorum ama sohbetimize devam etmeyi sabırsızlıkla bekliyorum. Open Subtitles سأغادر المدينة لفترة من الوقت لكنني أتطلع إلى مواصلة حديثنا
    Bir süreliğine şehirden ayrılıyorum ama sohbetimize devam etmeyi sabırsızlıkla bekliyorum. Open Subtitles سأغادر المدينة لفترة من الوقت لكنني أتطلع إلى مواصلة حديثنا
    Harika, cılız yumruklarınla bana zarar vermek için yaptığın etkisiz atakların daha fazlasını sabırsızlıkla bekliyorum. Open Subtitles ممتاز، أتطلع للمزيد من محاولاتك الضعيفة لإيذائي بقبضاتك القارضية الضعيفة
    Haberlerini sabırsızlıkla bekliyorum. İyi şanslar ve güle güle. Open Subtitles اتطلع أن أسمع عن ذلك وحظ سعيد والى القاء
    Senin duygu dolu konuşmanı sabırsızlıkla bekliyorum. Open Subtitles اتطلع الى خطابك قريب من القلب ومحزن هذه الليله
    Kocanızın iyi ismini geri kazanmasına yardımcı olmayı sabırsızlıkla bekliyorum. Open Subtitles اتطلع قدما كي اساعد زوجك ليستعيد سمعته الجيدة
    - L.A'ye taşınmamızı sabırsızlıkla bekliyorum. Open Subtitles لا أطيق الانتظار لننتقل إلى "لوس آنجيليس" وأنا أيضا
    Tanrım, onun kıçını tekmelemeyi sabırsızlıkla bekliyorum. Open Subtitles يا إلهى ، لا أستطيع الإنتظار حتى أوسعه ضرباً
    Ama hala kendi çocuğumuza sahip olacağımız günü sabırsızlıkla bekliyorum. Open Subtitles لكنني لا استطيع الانتظار حتى نحظى بطفلنا
    Bak, güzel vakit geçiriyoruz birbirimize eşlik etmek güzel geliyor, onu görmeyi sabırsızlıkla bekliyorum. Open Subtitles إسمعي، نقضي وقتاً طيباً معاً، نتمتع بشراكة بعضنا البعض، وأتطلع لرؤيتها.
    Senin duygusal tepkilerini mantıklı hale getirmesini sabırsızlıkla bekliyorum. Open Subtitles لا أطيق الإنتظار حتى أرى إرشاداته وهى تواجه إنفعالك
    Ama kendi çocuğumuzun olmasını sabırsızlıkla bekliyorum. Open Subtitles يجب أن تعرفي, أني مازلت لا أستطيع الأنتظار إلى أن يكون لدينا طفل
    Bu gece, benim evimde. sabırsızlıkla bekliyorum. Open Subtitles اليوم في بيتي لا أستطيع الانتظار حتى أراك
    Bir sonraki seansımızı sabırsızlıkla bekliyorum diyelim. Open Subtitles دعنا نقل فقط أنني أنتظر جلستنا القادمة بفارغ الصبر
    sabırsızlıkla bekliyorum. Open Subtitles أتطلّع إلى ذلك.
    Bir ara sohbet etmeyi sabırsızlıkla bekliyorum. Open Subtitles وأتطلّع لمحادثة بوقتٍ ما
    İşin sonunu sabırsızlıkla bekliyorum. Open Subtitles أنا لا أَستطيعُ الإنتِظار حتى أَنا مَعْمُولُ بهذا.
    Birinize bir böbrek lazım olacağı ânı sabırsızlıkla bekliyorum. Open Subtitles لا أستطيع الأنتظار حتى ! يحتاج أحدكم إلى "كلية

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus