Bu sabah dörtte kocamın yoğun bakımdan çıkmasını beklerken aklıma gelen şey? | Open Subtitles | الشيء الذي خطر لي في الرابعة صباحاً... عندما كنت أنتظر خروج زوجي... |
Golfe sabah dörtte başlamam gerektiğini söyle. | Open Subtitles | أخبرهم أنني أريد الساعة الرابعة صباحاً إستراحة لشرب الشاي |
sabah dörtte kalkman gerekiyor. Lütfen. | Open Subtitles | عليك أن تستيقظي في الرابعة صباحاً ، أرجوك |
1974'te Zaire'de dövüş sabah dörtte başladı Amerika'da olsaydı 10 gibi makul bir saatte gösterilirdi. | Open Subtitles | في العام 1974 في زائير ، وبدأت المعركة في الرابعة صباحا ، 'من أجل أن يمكن أن يبين على شاشة التلفزيون في أمريكا 'في ساعة معقولة مثل 10. |
sabah dörtte bir cam kırılması duydum. | Open Subtitles | فى الرابعة صباحا ,سمعت صوت تحطم زجاج |
Komşular sabah dörtte silah sesi duyduklarını bildirdiler. | Open Subtitles | أبلغ الجيران عن إطلاق نار في حدود الرابعة صباحاً |
sabah dörtte sprey boyayla. | Open Subtitles | بواسطة دهان رشاش في الرابعة صباحاً |
Evet, onu öğlen almam gerekiyordu, ama o uçuşu erkene aldı, o yüzden, sabah dörtte binecek. | Open Subtitles | أجل، أُفترض أن أقلُّها عصراً، لكنّهااستقلترحلةًجويّةأبكر ... لذا، فستصل في تمام الرابعة صباحاً. |
sabah dörtte. | Open Subtitles | موعدها مسجل في الساعة الرابعة صباحاً |
sabah dörtte uyandı. | Open Subtitles | هي استيقظت في الرابعة صباحاً |
Cindy'nin öldürüldüğü sabah dörtte neredeydin? | Open Subtitles | أين كنت في الساعة الرابعة صباحا عندما قتلت (سيندي)؟ |