Sabah güneşi usul usul pencereden içeri girdiğinde sesini kulaklarımda duymak istiyorum. | Open Subtitles | تعال بهدوء إلى النافدة عندما تناديك شمس الصباح أريد أن أسمع صوتك |
"Sabah güneşi sizi ısıtmazsa, akşam güneşi de ısıtmaz " | Open Subtitles | "إن لم تُـدفيء شمس الصباح أوصالك، فلن تدفئها شمس المغيب" |
Ama babamı benden koparttıktan sonra Sabah güneşi ateş gibi yakar olmuştu. | Open Subtitles | ، ولكن بعد أن أُخذ أبي منيّ .شمس الصباح أصبحت كما النارُ فى الهشيم |
Aynı şekilde, öfkenin düşüncesine bakacak olursanız, Sabah güneşi altındaki çiğ gibi kaybolacaktır. | TED | بالمثل , إذا نظرتم إلى فكر الغضب , سوف يتلاشى مثل الصقيع الذى يتلاشى بظهور شمس الصباح . |
Sabah güneşi alması lazım | Open Subtitles | يجبأننضعههنا .. ـ أجل! ـ لأجل ضوء الصباح |
Sabah güneşi ama bu. | Open Subtitles | هذا ضوء الصباح |
"Sabah güneşi aydınlatsın yüzümü ve yapraklı dalları | Open Subtitles | شمس الصباح تضيء وجهي وأوراق الأغصان |
Sabah güneşi Dağların üstünde belirince | Open Subtitles | شمس الصباح تسطع فوق قمم الجبال |
Sabah güneşi doğduğunda sorunlarım azalmamıştı. | Open Subtitles | لم تجدنى شمس الصباح أقل اضطراباً |
Sabah güneşi beni bıraktığı gibi buldu. | Open Subtitles | لم تجدنى شمس الصباح أقل اضطراباً |