Sevgili Paul, bu sabah uyandım ve adını kumlara yazdım. | Open Subtitles | عزيزي "بول"، استيقظت صباحاً وكتبت اسمك على الرمل. |
Sevgili Paul, bu sabah uyandım ve adını kumlara yazdım. | Open Subtitles | عزيزي "بول"، استيقظت صباحاً وكتبت اسمك على الرمل. |
Bu sabah uyandım ve şöyle düşündüm... | Open Subtitles | استيقظت صباحاً و قلت لنفسي |
Sonra birkaç ay önce nedendir bilinmez, sabah uyandım ve geri dönmüştü. | Open Subtitles | ومنذ شهرين لا أدري لماذا استيقظت في الصباح |
Ertesi sabah uyandım kalktım, yataktan çıktım. | Open Subtitles | استيقظت في الصباح التالي نهضت ونزلت عن السرير |
Yani beni şok etmedi. Komik olan, bu sabah uyandım ve... Apaçık görüyordum. | Open Subtitles | الأمر المضحك هو أني استيقظت صباح اليوم واستطعت الرؤية بوضوح لكن ليس بعينيّ |
Ne olduğunu gördün mü? Hayır, burada uyudum. sabah uyandım. | Open Subtitles | لا، لقد نمت هنا حتى إستيقظت في الثانية صباحاً و قد إعتقدت بأنك ذهبت إلى البيت |
Bu sabah uyandım ve her şeyden nefret ettim. | Open Subtitles | استيقظت في الصباح و ببساطة كرهت كل شيء. |
Bu sabah uyandım ve her şeyden nefret ettim. | Open Subtitles | استيقظت في الصباح و ببساطة كرهت كل شيء. |
Sonra sabah uyandım ve o ölmüştü. | Open Subtitles | وعندما استيقظت في الصباح كانت ميتة |
Bu sabah uyandım ve neden bilmiyorum, | Open Subtitles | لقد استيقظت صباح اليوم و أنا .. لا أعرف |
Hayır, burada uyudum. sabah uyandım. Eve gittiğini düşündüm. | Open Subtitles | لا، لقد نمت هنا حتى إستيقظت في الثانية صباحاً و قد إعتقدت بأنك ذهبت إلى البيت |