sabahları kalkıp yaşamanız için sebeplerinizin olması gerektiğini düşünüyorum sadece. | TED | أعتقد أنه يجب أن يكون هناك أسباب لكي تستيقظ في الصباح وأنت ترغب في العيش. |
sabahları kalkıp aynaya baktığında kendinin acınası bir varlık olduğun gerçeği ile yüzleşmek zor olsa gerek. | Open Subtitles | لا بد من انه صعب عليك أن تنهض في الصباح وتنظري الي نفسك وتعلم انك انسان مثير للشفقة |
Buradaki kitle gezegendeki en yaratıcı insanlardan oluşuyor. Sizler sabahları kalkıp sahip olduğumuz bu dünyanın nasıl idare edilebileceği ile kalmayıp olması gereken dünyaların nasıl yaratılabileceğini de düşünüyorsunuz. | TED | يتكون هذا الحضور من عدد كبير من أكثر العقول إبداعا في العالم، ممن ينهض في الصباح ويفكّر ليس فقط في كيفية إدارة العالم الذي نملكه، ولكن في كيفية جعله في أحسن حال. |
Geçmişte, trafik gürültüsünün uykuya etkilerine dair çalışmalar yaptık ve araştırmadaki kişiler genelde sabahları kalkıp şöyle derlerdi, "Ah, muhteşem bir gece geçirdim, hemen uykuya daldım, hiç uyanmayacağım gibi." | TED | في الماضي، أجرينا دراسات حول تأثير الضوضاء المرورية على النوم، من تطوع للتجربة سيستيقظ عادةً في الصباح ويقول: "أوه، لقد قضيت ليلةً رائعة وغلبني النعاس على الفور، ولم أستيقظ أبدًا." |
sabahları kalkıp okumaya, düzeltmeye başlıyordum. | Open Subtitles | كنت أنهض في الصباح أقرأ وأراجع |