Saddam Hüseyin'in savaşların anası olacağına söz verdiği savaş için. | Open Subtitles | لمعركة وعد بها صدام حسين أنها ستكون أم كل الحروب |
Harekat birliğim Saddam'ın ülkenin dört bir yanına gizlediği parayı bulmakla görevlendirildi. | Open Subtitles | كانت مهمتي أن أجمع نقود صدام المخبـأة في كل مكان في العراق |
Nereden biliyorsun yaşadığını veya Saddam'ın toplu mezarlarındakilerden biri olmadığını? | Open Subtitles | شلون تعرفين هوة بعده عايش وما مدفون بمقابر صدام الجماعية |
Ve Saddam Hüseyin olmasaydı, bu rozet olmayacaktı. | TED | ولا شيء من هذه الامور المتعلقة بالدبوس كان يمكن ان تحصل لولا صدام حسين |
Bomba yağmuru başladığı sırada, bir vurucu timle birlikte Saddam'ın sarayındaymışsın. | Open Subtitles | لقد كنت بداخل قصر صدّام مع وحدة خاصة حين بدأوا بإطلاق القنابل عليه. |
diye sorduklarında "Çünkü Saddam Hüseyin beni eşsiz bir yılana benzetti." | TED | قلت لان صدام حسين نعتني مرة بالثعبان الملتوي |
Aynı zamanda söylentilerle de ilgilendim Bin Laden, Saddam Hüseyin hakkında Irak savaşı öncesi çıkan söylentiler gibi. | TED | ايضا في التعامل مع التصورات التي يغير اتجاهها بن لادن, صدام حسين, الروابط التي تغير اتجاهها قبل حرب العراق |
Aref ve ailesi, New York'a Saddam Hüseyin'in Irak'ından kaçarak mülteci olarak gelmiş. | TED | فر عارف وأسرته من حكم صدام حسين في العراق إلى نيويورك كلاجئين. |
Saddam'ın Birleşmiş Milletler'deki diplomatları ile müzakereler yaptım. | TED | تفاوضت مع دبلوماسيي صدام حسين في الأمم المتحدة. |
Farzet ki Saddam Hüseyin 1944'e bir yolculuk finanse etti. | Open Subtitles | هب أن ـ صدام حسين ـ يمول رحلة إلى عام 1944 |
şimdi de Saddam diye birini buldular ellerindeki her şeyle onu vuracaklar. | Open Subtitles | لديهم شخصية صدام الآن و سيهجمون عليه بكل قوتهم |
- Nasıl emin olabiliyorsun? Çünkü operasyonda yer aldı. Saddam Hüseyin'i yok etme operasyonunda benim yanımdaydı. | Open Subtitles | لأنه كان جزئاً من عملية زعزعة صدام حسين معي.. |
Saddam Hüseyin'in bir hükümet yalanı olduğunu mu söylemeye çalışıyorsun? | Open Subtitles | أنت تحاول أن تقول ذلك نبات صدام حسين الحكومية؟ |
Bunlar Saddam'ın sığınakları olmalı. Kerbela ile Nazarya arasında. | Open Subtitles | طبقا لهذه يَجِبُ أَنْ تَكُونَ مخابئَ صدام بين كربلاء والناصرية. |
Saddam'dan çalmak dert olmaz. | Open Subtitles | وليست عندي مشكلة في أن أسرقها مِنْ صدام. |
Saddam'ın çok sorunu var. | Open Subtitles | صدام عِنْدَهُ العديد مِنْ المشاكل في الوقت الحاضر. |
Biz Saddam'la mücadele edip, ölüyoruz; siz altın çalıyorsunuz. | Open Subtitles | نحن نُحاربُ صدام ونَمُوتُ، وأنتم تَسْرقونُ ذهبَ. |
Sadece Saddam'dan kurtulup, yaşamak istiyorlar. Ve iş yapmak. | Open Subtitles | هم فقط يريدون التخلص مِنْ صدام وأن يحيوا حياتهم. |
Bunlarla, Saddam'ın askerleriyle mücadele ediyoruz. | Open Subtitles | سنَستعملُ هذه السياراتِ لمُحَارَبَة جنود صدام. |
Ailemi geçindirebilmek için Saddam'ın ordusuna katıldım. | Open Subtitles | إنضممتُ إلى جيشِ صدام حسين فقط لصنع حياة كريمة لعائلتِي. |
Saddam'ın askerleri isyanı bastırmak zorunda. | Open Subtitles | الآن، الشيء الأكثر ضرورة عند قوات صدّام هو وقف الإنتفاضة. |