Bayım sizi anlamıyorum. Bu hat sadece acil durumlar için. | Open Subtitles | - سيدي، أنا لا التالية، وهذا الخط هو لحالات الطوارئ فقط. |
sadece acil durumlar için. | Open Subtitles | إنه لحالات الطوارئ فقط |
Üzgünüm, Bart dostum. Bu sadece acil durumlar için. | Open Subtitles | آسف (بارت)، إنه لحالات الطوارئ فقط |
Bu numarayı sana sadece acil durumlar için verdim anne. | Open Subtitles | أعطيتكِ هذا الرقم للحالات الطارئة فقط يا أمي |
Bunun olduğuna inanamıyorum. Her odada, dışarısıyla bağlantı kurmak için bir telefon var. sadece acil durumlar için kullanılacak. | Open Subtitles | لا أصدق أن هذا يحدث "كل عنبر مجهز بهاتف للإتصال بالعالم الخارجي" "الهاتف للحالات الطارئة فقط" |
Biliyorum sadece acil durumlar için ama çok eğlenceliler. | Open Subtitles | أعرف أنها من المفروض أن تُستخدم للطوارئ فقط ، ولكنها ممتعة جداً |
sadece acil durumlar için. | Open Subtitles | إنها بطاقه والدي وهي للطوارئ فقط |
sadece acil durumlar için saklı bir anahtar vardı. | Open Subtitles | مفتاح مخبأ للطوارئ فقط |