Bebeğimle Sadece bir hafta Zaman geçirmiştim ki siyah bir duman gördüm. | Open Subtitles | لقد كان الطفل في صحبتي لمدة أسبوع فقط. عندما رأيت دخاناً أسوداً. |
Bence sen kalmalısın. Ben Sadece bir hafta olmayacağım. | Open Subtitles | أعتقد أنك يجب أن تبقى سأغيب لمدة أسبوع فقط |
Bergen Demiryollarından Sadece bir hafta sonra Hurtigruten firmasını aradık ve bir sonraki şovumuz planladık. | TED | لذا بعد أسبوع من سكة حديد بيرغن، قمنا بالاتصال بشركة هرتغرتين وبدأنا التخطيط لبرنامجنا القادم. |
Neden, Sadece bir hafta kayıp olan bir insan için bu imkânsız olurdu. | Open Subtitles | هدا مستحيل تماما, بالنسبة لشخص مفقود لأسبوع فقط |
Yani Sadece bir hafta daha, değil mi? Kesinlikle hayır mı? Evet. | Open Subtitles | لكن لقد قررت ان ارفض طلبة اعتقد انه سيكون مجرد اسبوع اخر |
Bana Sadece bir hafta daha verin. Ödemeyi yapmanın bir yolunu bulacağım. | Open Subtitles | , أعطني أسبوع واحد فقط سأبحث عن وسيلة لأسدد لك المال كله |
Okul yeniden başlamasına Sadece bir hafta kaldı zaten kendimi çok yorgun hissediyorum. | Open Subtitles | المدرسة بدأت منذ إسبوع فقط وأنا أبدو مُرهقة جداً |
Sadece bir hafta sürecek. Doktor gitmene izin verdi | Open Subtitles | إنها أسبوع فقط يقول الطبيب أنه لا بأس بالذهاب |
- Sadece bir hafta yokum. | Open Subtitles | .أنا سأغيب لمدة أسبوع فقط مارغريت لا أكثر |
Bütün bu düzenlemeleri, Sadece bir hafta kalman için yapmadığımı görmüyor musun? | Open Subtitles | ألا يمكنك أن تري إني لم اقدم ... على تحضير كل هذه الترتيبات لمجرد بقائك أسبوع فقط هنا؟ |
Arabasıyla Mullholand'a uçmadan önce evde Sadece bir hafta yaşamışlar. | Open Subtitles | كانوا يعيشون هنا فقط قبل أسبوع من قيادة سيارته في البحر. |
Bu yüzden Sadece bir hafta oyun oynamamız gerekiyor. | Open Subtitles | إنه مجرد أسبوع من الدراما ليكن هذا |
Light'a itaat etmek zorundayım Takada'nın ölümünden Sadece bir hafta sonra.. | Open Subtitles | ...علي أن أطيع لايت ...بعد أسبوع من موت تاكادا |
Yani, ortalama olarak, Sadece bir hafta sürerler. | Open Subtitles | لذا تمتدّ في المتوسّط لأسبوع فقط |
Çünkü tanıştığımız zaman, Berlin'de Sadece bir hafta kalacağını söylemiştin. | Open Subtitles | أعني، عندما التقينا، قلتَ بأنّك ستمكث بـ(برلين) لأسبوع فقط |
Ama bence kesinlikle olmaz. Yani Sadece bir hafta daha, değil mi? | Open Subtitles | لكن لقد قررت ان ارفض طلبة اعتقد انه سيكون مجرد اسبوع اخر |
Yola çıkalı Sadece bir hafta oldu. Şaka yapıyorsunuz. | Open Subtitles | حسناً,الواقع أنني علي الطريق منذ أسبوع واحد فقط |
Artık Sadece bir hafta kaldı. | Open Subtitles | الآن تبقى إسبوع فقط |
Zaten Sadece bir hafta. Benim yerime sen bakacaksın. | Open Subtitles | لكن هذا فقط أسبوع, وستكونين هنا لتحافضي على الأمور, لذا |
Hızlandırılmış fotoğrafçılık, Sadece bir hafta içinde iki santigrat derece değişimin deniz yosunlarını nasıl defettiğini gösterdi. | Open Subtitles | وقت التصوير الفوتوغرافي يمكن أن يعرض لنا كيف وفقط إسبوع واحد الذي غيّر الدرجة المئوية يقود الطحلب خارجاً |
Evet. Oraya gidip rüyamı gerçekleştirmek istiyorum. Sadece bir hafta olmayacağım. | Open Subtitles | أجل وسأذهب إليها لتحقيق حلمي سأتغيب أسبوعاً واحداً |
Babayı gece düştüğünde öldüreceğiz, güçlü çocuk uyurken. Bir hafta, Sadece bir hafta benimle dalga mı geçiyorsun? Barry Manilow? | Open Subtitles | سنقوم بقتل الأب عند حلول الظلام، حين ينام ويغرق في النوم. أسبوع واحد, خسرنا اسبوع واحد. |
Yakın tarihli bir Amerikan Hazine raporu belirtiyor ki Sadece bir hafta içinde terörist diktatör ve despot yönetimler dahil olmak üzere | Open Subtitles | كشف بإسبوع واحد فقط أن 75 شركة بالولايات المتحدة عوقبت بالغرامة للتداول مع مسؤولين اعداء للولايات المتحدة |
Yarışmaya Sadece bir hafta kaldı. | Open Subtitles | لم يبقى سوى أسبوع على المسابقة |