Albay Braddock... üstlerimle konuştum ve salıverilmeniz konusunda anlaştım... tek gereken sadece bir kez itirafını filme almamıza izin vermen. | Open Subtitles | أيها الكولونيل برادوك لقد تحدثت إلى رؤسائي و رتبت لاطلاق سراحك لو سمحت لنا فقط بتصوير اعترافك مرة واحدة فحسب |
Bu arabayı doğduğumdan beri biliyorum, sadece bir kez kullandım. | Open Subtitles | عرفت هذه السيارة طوال حياتي ولم أقدها سوى مرة واحدة |
Hayatımda sadece bir kez seviştim, o da erotik bile sayılmazdı. | Open Subtitles | لقد تعرفت على الحب مرة واحدة فقط وكان أقل من جنس. |
Millet, telefonlarınızı hazırlayın çünkü bunu sadece bir kez görebilirsiniz. | Open Subtitles | جهزوا هواتفكم يا أصدقاء لأنكم سترون هذا لمرة واحدة فقط |
sadece bir kez benimle beraber ol ve beni hayata döndür. | Open Subtitles | فقط نم معي مرة واحدة وسوف يعطيني هذا كل ما أحتاج |
Ama en çok Noel'in yılda sadece bir kez olmasından nefret ediyorum! | Open Subtitles | ولكن أكثر شيء أكرهه، هو عيد الميلاد لكونه مرة واحدة في السنة |
Bunu sadece bir kez söyleyeceğim ancak bence biraz boş vermişsin. | Open Subtitles | سأقول فقط هذا مرة واحدة لكن أشعر أنّك لا تهتمين قليلًا |
Buradaki örüntüde, çoğu harf çift sayılı tekrar ediyor ve sadece bir kez geçen 1 var. | TED | تظهر معظم الأحرف في هذا النمط بعددٍ متساوٍ من المرات، وهنالك واحد فقط يظهر مرة واحدة على الأكثر. |
Çünkü Yunanlar sadece bir kez yaşandığına inanıyorlardı ve öldüğünüzde Styx nehrini geçmek zorundaydınız | TED | لأنه ،كما ترون، فإن الإغريق يؤمنون أنك تعيش مرة واحدة فقط وعندما تموت، يجب عليك ان تعبر نهر ستيكس |
Bu harfi oluşturdum. Bu alfabeden sadece bir kez katlanarak oluşturulmuş bir harf. | TED | فكرت بهذا الحرف .. هو حرف من الحروف الأبجدية وهي مطوية مرة واحدة فقط |
Bazı insanları unutamazsın, sadece bir kez bile görsen. | Open Subtitles | ممن لا تنساهم بسهولة حتى ولو رأيتهم مرة واحدة. |
Bir kez yalnız başıma çıktım. sadece bir kez. | Open Subtitles | فقط مرة واحدة, مرة واحدة فقط التى صعدت فيها بمفردى وكانت فى الصيف |
sadece bir kez bu kadar kitabı bir ararada görmüştüm. | Open Subtitles | مرة واحدة من قبل رأيت العديد من الكتب في مكان واحد |
sadece bir kez 1968'in Mayıs ayında birşey oldu. | TED | ربما لمرة واحدة فقط .. في شهر مايو من عام 1968 |
Ona: "Bir kez, sadece bir kez yapalım" dedim. | Open Subtitles | لقد طلبت منه و لمرة واحدة فقط أن نفعلها لمرة واحدة فقط |
Ve eğer evden sadece bir kez ayrılmama izin verseydin, çalmak zorunda kalmazdım. | Open Subtitles | وما كنت لأسرق لو أنّك سمحتِ لي بمغادرة هذا المنزل ولو لمرّة واحدة |
Konuştuğum çoğu adam, sadece bir kez, gerçekten çok sevdiklerini söylemişlerdir. | Open Subtitles | أكثر الرجال الذين أتحدث معهم، يقولون أنهم يقعون في الحبّ الحقيقي مرّة واحدة فقط. وحتى إذا لم ينجح، |
Kendimi kötü hissediyorum. Onu sadece bir kez görmeye gittim. | Open Subtitles | يا إلهي، أشعرُ بالسوء لم أزُرهُ إلا مرةً واحدة |
Geri geleceğimi bildiğini söylemiştin. Evet, ama sadece bir kez diye düşünmüştüm. | Open Subtitles | قلت أنك تعلم أنني سأعود أجل لكن ظننت أنك تعني مره واحده |
Basma kalıp gibi gelse de, sadece bir kez yaşanan bir şey. | Open Subtitles | وعلى الرغم من أن هذا سيبدو مبتذلاً، لكن ذلك يحدث مرة فقط |
Tüm Miami'de çözülmemiş davaların en büyük şüphelisi... sadece bir kez tutuklanmış. | Open Subtitles | الشك حوله عن أغلب السرقات الكبيرة الغير محلولة في الجزء الأكبر من ميامي أعتقل فقط لمرة واحدة |
"sadece bir kez yüzleş benimle." | Open Subtitles | "فقط يطلب منه مواجهتي، عندما " |
Bak, bazı insanlar süzgeci sadece bir kez kullanır... | Open Subtitles | بعض الناس تستعمل المرشحات مرة واحده فقط |
İyi dinle çünkü sadece bir kez söyleyeceğim. | Open Subtitles | اسمعني، لأنّي لن أقولَ هذا إلّا مرّةً واحدة |
sadece bir kez çıktık daha. | Open Subtitles | خرجنا معاً لمرة واحدة |
sadece bir kez oldu anne, üstelik orası umumi bir yer değildi, adamlar kamyonu çekene kadar. | Open Subtitles | لممارسة الحب في مكان عام لقد كانت مرة واحدة.. ولم تكن في مكان عام ياوالدتي |
One Direction. Sizi seviyorum! sadece bir kez şarkı söylediler ve stüdyonun dışında 200 hayran var. | Open Subtitles | ون دايركشن خارج الاستديو لقد قامو بالغناء فقط مره واحده |