sadece bizim çözülebileceğimiz, dünya çapındaki suçlarla mücadele eden bir dahi ekibinin başındayım. | Open Subtitles | أدير فريق عباقرة يتعامل مع تهديدات عالميّة النطاق نحن الوحيدين القادرين على حلّها. |
sadece bizim çözülebileceğimiz, dünya çapındaki suçlarla mücadele eden bir dahi ekibinin başındayım. | Open Subtitles | أدير فريق عباقرة يتعامل مع تهديدات عالميّة النطاق نحن الوحيدين القادرين على حلّها. |
Şimdiyse sadece bizim çözebileceğimiz dünya çapındaki tehditlerle uğraşan bir dahi takımını yönetiyorum. | Open Subtitles | أمّا الآن أدير فريق عباقرة، ونُعالج تهديدات في جميع أنحاء العالم نحن الوحيدين القادرين على حلّها. |
Burada sadece bizim için çalan bir keman orkestrası varmış gibi davranırız. | Open Subtitles | يمكننا تخيل فرقة كبيرة من عازفي الكمان يعزفون لنا فقط ونحن نرقص |
- sadece bizim için öldü. - Yapabileceğim bir şey var mı? | Open Subtitles | لقد كان كذلك بالنسبه لنا فقط هل هناك أى شئ يمكننى عمله؟ |
sadece bizim için de çok önemli, tamam mı? | Open Subtitles | إنها موضوع ذو أهمية لنا فحسب, حسناً؟ |
Ve umarım, yardımlarıyla, -bizim evimiz olan ama sadece bizim olmayan- bu Dünya'da nasıl yaşayacağımızı öğreneceğiz. | TED | و نأمل، بمساعدتهم، سنتعلم كيف نعيش على هذه الأرض، في هذا البيت الذي هو ملك لنا ، و لكن ليس ملكا لنا وحدنا. |
Doğduğunda ise her yeni gün sadece bizim için yaratılmış gibiydi. | Open Subtitles | عندما تشرق، كانت تقريباً مثل... مثل كُلّ يوم جديد كَانَه خَلقَ فقط لنا. |
sadece bizim... | Open Subtitles | نحن لمْ نكن نحرّك... |
Şimdiyse sadece bizim çözebileceğimiz dünya çapındaki tehditlerle uğraşan bir dahi takımını yönetiyorum. | Open Subtitles | أمّا الآن أدير فريق عباقرة، ونُعالج تهديدات بجميع أنحاء العالم نحن الوحيدين القادرين على حلّها. |
Şimdiyse sadece bizim çözebileceğimiz dünya çapındaki tehditlerle uğraşan bir dahi takımını yönetiyorum. | Open Subtitles | أمّا الآن أدير فريق عباقرة، ونُعالج تهديدات بجميع أنحاء العالم نحن الوحيدين القادرين على حلّها. |
Şimdiyse sadece bizim çözebileceğimiz dünya çapındaki tehditlerle uğraşan bir dâhi takımını yönetiyorum. | Open Subtitles | أمّا الآن أدير فريق عباقرة، ونُعالج تهديدات بجميع أنحاء العالم نحن الوحيدين القادرين على حلّها. |
Şimdi ise, sadece bizim çözülebileceğimiz dünya çapındaki suçlarla mücadele eden bir dahi ekibinin başındayım. | Open Subtitles | أمّا الآن أدير فريق عباقرة، ونُعالج تهديدات بجميع أنحاء العالم نحن الوحيدين القادرين على حلّها. |
Şimdi ise, sadece bizim çözülebileceğimiz dünya çapındaki suçlarla mücadele eden bir dahi ekibinin başındayım. | Open Subtitles | أمّا الآن أقوم بإدارة فريق عباقرة، ونُعالج تهديدات بجميع أنحاء العالم نحن الوحيدين القادرين على حلّها. |
Şimdi ise, sadece bizim çözülebileceğimiz dünya çapındaki suçlarla mücadele eden bir dahi ekibinin başındayım. | Open Subtitles | أمّا الآن أقوم بإدارة فريق عباقرة، ونُعالج تهديدات بجميع أنحاء العالم نحن الوحيدين القادرين على حلّها. |
Şimdi ise, sadece bizim çözebileceğimiz dünya çapındaki suçlarla mücadele eden bir dahi ekibinin başındayım. | Open Subtitles | أمّا الآن أقوم بإدارة فريق عباقرة، ونُعالج تهديدات بجميع أنحاء العالم نحن الوحيدين القادرين على حلّها. |
Bu ilacı belki bir mucize olması amacıyla getirdim. sadece bizim için. | Open Subtitles | أعدت هذا العقار, إنه يؤدي إلى نتائج مذهله, إنه لنا فقط |
Bebeğim... Tüm bu hatıralar, sadece bizim... | Open Subtitles | حبيبي، كما تعلم أن جميع تلك الذكريات انها لنا فقط |
Bu biraz korkutucu olabilir, sadece bizim için değil, ...geri de bıraktığımız insanlar için de. | Open Subtitles | ذلك قد يكون مخيف قليلا, ليس لنا فقط, لكن للناس الذين نتركهم خلفنا |
Ben sadece bizim için farklı bir şey istiyorum. | Open Subtitles | أريد شيء مختلف لنا فحسب |
Burası sadece bizim için özel bir yer. | Open Subtitles | هذا مكان مميز ، إنه لنا وحدنا |
sadece bizim olan tek şey. sadece bizim. | Open Subtitles | الشيء الوحيد المشترك بيننا فقط لنا |
sadece bizim... | Open Subtitles | نحن لمْ نكن نحرّك... |
Fark eder çünkü birincisi sen pasaklısın, ikincisi burası sadece bizim evimiz değil. | Open Subtitles | انه مهم بسبب أولا أنك أخرق, ثانيا.. انه ليس فقط منزلنا |