Ardından kendi kendine sessizce der ki, "[Çalkantılı deniz,] [Sado karşısında uzanıyor] [Samanyolu]" | TED | عندها يقول لنفسه بهدوء بالغ البحر متمرد متمددة عبر جزيرة سادو مجرة درب التبانة |
Bölge 11'deki donanmamız Sado ve Torishima'dan çoktan çıktılar. | Open Subtitles | داخل المنطقة 11 فقد أخذ أسطولي سادو و توريشيما مواقعهم في الجو |
Keşke sizi anne babanıza götürebilsem. Ama Sado çok uzakta. | Open Subtitles | أريد أن أُعيدكم إلى أهاليكم ولكن سادو بعيدة جداً |
Askerleri eğitmek için, eski hünerin hâlâ kullanılmakta olduğu, Shikoku ve Sado'dan "Dönüşebilen Rakunlar" ı davet etmeye karar verdiler. | Open Subtitles | لتوجيه قواتهم , لقد قرروا تشجع قدرة التحول لتانوكي الشيكوكو و سادو كانوا الاقدم بهذا الامر |
Fakat bir sene önce Prens Sado öldüğünde, gizlice bir eyalet ofisine gitmiş... | Open Subtitles | لكن قبل سنة مات الامير سادا ذهب بشكل سري الى المكتب الريفي. |
Sado mazonun yaygın gereçlerinden biridir ama ofisinde yoktu. | Open Subtitles | إنّها قطعة شائعة في أدوات العلاقات الحميمة السادية... لكنّها لم تكن في مكتبه. |
Mizunomi Bataklığı'ndan Bunta, Sado bölgesine gidecekti. | Open Subtitles | بونتا من مستنقع ميزونيومي تم اختياره لكي يعتبر الممثل لمنطقة سادو |
Tamasaburo gençlik arzularıyla tereddüt yaşıyorken Mizunomi Bataklığı'ndan Bunta, Sado çayırlarında dolanıp,... | Open Subtitles | بينما تاماسابورو متردد بقراره في شبابه بونتا من مستنقع ميزونومي كان يجوب حقول سادو |
Önlerindeki kaçınılmaz dövüş için Ichigo, Sado, Ishida, Rukia ve Orihime çalışmaya başladılar. | Open Subtitles | تبعاً لهذه الظــروف المحتومه , إيشقوا , سادو , ايشيدا , روكيــا و اوريهيمي , بدأو تدريبــهم |
Prens Sado'nun şu on yasadışı işi ne şekilde yaptığını unuttun mu? | Open Subtitles | هل نسيت كيف ان افعال الامير سادو الغير شرعية العشرة فعلت? |
Prens Sado, tacirlerden bazı gizli fonlar ödünç aldı, | Open Subtitles | الامير سادو استدان رؤوس اموال سرية من التجار |
Veliaht Prens Sado, ne sen ne de oğlun hiç bir şey elde edemez. | Open Subtitles | تاج الامير سادو,لا انت و لا ابنك ستجدون طريقهم. |
Prens, Veliaht Prens Sado'nun oğlu değil. | Open Subtitles | انه ليس ابنه الأمير سادو في أي أكثر من ذلك. |
Orada dikilir, ve Sado Adası'na doğru boylu boyunca bakar. | TED | يقف هناك وينظر عبر جزيرة سادو |
Anneniz Sado Adası'na satıldı bile. Ağlamanızı duyamaz. | Open Subtitles | أمكم قد تم بيعها إلى سادو ، و البكاء لن يحقق لكم شيئاًَ! |
Bir zamanlar Sado'da çok meşhurdu. | Open Subtitles | إنها صارت أُغنية مشهورة في سادو. |
Tamasaburo ve Bunta Büyükler'i bulmaya gittiler. Şu anda nerelerdeler acaba? Nihayetinde, beklenen Büyükler ne Shikoku ne de Sado'dan geldi. | Open Subtitles | تاماسابورو و بونتا ذهبوا لايجاد الحكماء اني اتسائل كم وصلوا بطريقهم لحد الان؟ بالنهاية , كما ظن ان الحكماء لم يصلوا من سيكوكو او سادو |
Niye Sado da gitmek zorunda? | Open Subtitles | لماذا يجب أن يــذهب سادو ايضاً ؟ |
O da, tıpkı babası Veliaht Prens Sado gibi! | Open Subtitles | انه مثل ابيه, الامير الملكي سادو. |
Prens Sado Bay Jang'a geri ödediği zaman, ona bir mektup verdi... | Open Subtitles | عندما الامير سادا رد الدين الى السيد نيانغ, اعطاه الرسالة. |
Veliaht Prens Sado... | Open Subtitles | الاميرة الملكية سادا... |
Sado mazo şu anda revaçta. | Open Subtitles | -على ما يبدو أنّ السادية هي الموضة الحالية . |