"safir" - Traduction Turc en Arabe

    • الياقوت
        
    • ياقوت
        
    • سابفير
        
    • سفير
        
    • سافار
        
    • ياقوتية
        
    • ياقوتَ
        
    Oh. Bir gece eve bir çift safir küpeyle geldiğini hatırlıyorum. Open Subtitles أذكر أنها عادت للمنزل ذات ليلة ومعها قرطين من الياقوت الأزرق
    İstediğim safir yüzüğün renginde. Open Subtitles ذلك هواللونُ المضبوطُ الذى أردتة لحلقة الياقوت عندى حسناً
    Bak şimdi, bir ara bir safir almak isteyen bir müşteri geldi. Open Subtitles ترين، كان هناك هذا العميل المعين الذي كانت ترغب في شراء الياقوت الازرق
    Hakiki safir. - Hadi, gidelim. - Nereye? Open Subtitles ميمى حصلت على واحد من الدار البيضاء لشارلى هذا به ياقوت حقيقى
    İki yüzünde de 1,5 karat pırlanta ve safir vardır. Open Subtitles إنه قيراط ونصف من الماس مع حجريّ ياقوت أزرق على الجانبين
    Dünya, Güneş Sistemimizde safir cevheri gibi parıldıyor. Open Subtitles الأرض تومض مثل الياقوت الأزرق في نظامنا الشمسي
    safir Şelale diye adlandırırlar ama öyle bir şey değildir. Open Subtitles يطلقون عليه شلالا ياقوتيا لكن لا يوجد شيء مثل هذا، الياقوت هو أوكسيد الألمونيوم
    Sen gerçek bir dostsun bunu safir yüzüğe tercih edebilirim. Open Subtitles وسوف نتحدث بشأن خاتم الياقوت ذلك يوماً ما
    Sen gerçek bir dostsun bunu safir yüzüğe tercih edebilirim. Open Subtitles أنتِ صديقة حقيقية وسوف نتحدث بشأن خاتم الياقوت ذلك يوماً ما
    Oraya safir Adası denmesinin sebebi denizinin maviliğinden geliyor. Open Subtitles تسمى جزيرة الياقوت بسبب لون مياهها الأزرق.
    Yeşim, Opal, safir, Turmalin. Open Subtitles فقط أربعة: اليشم, العقيق, الياقوت والتورمالين.
    Bir gece eve bir çift safir küpeyle geldiğini hatırlıyorum. Open Subtitles أذكر أنها عادت للمنزل ذات ليلة ومعها قرطين من الياقوت الأزرق
    safir her parladığında, kalbine kılıcımı gömmede tereddüt ettiğim için alay ediyor. Open Subtitles كلُّ وميّضٍ لذلك الياقوت الأزرق يسخرُ من ترددي في غرّسِ نصلي في قلبه.
    Yakut ve safir gibi değerli taşlardan... olan bu tacı güzel Prenses için çaldım ... Open Subtitles و فيه ياقوت أحمر وأصفر أيضاً سرقته من أميرة جميلة من أجلك
    Işıldayan Gerçek safir Parçasında Sana Bahsetmiş miydim? Open Subtitles هل ذكرت ان القطع اللامعة هي ياقوت حقيقي ؟
    Amber, işte senin safir kolyen Open Subtitles ـ الآن، آمبر هنا عقد ياقوت ـ حسنا
    Sana safir yüzük alırım. Yüzüğümü beğendin mi? Open Subtitles بالطبع ستفعلين فسأشتري لكِ خاتم ياقوت
    Tabii edersin. Sana safir yüzük alırım. Open Subtitles بالطبع ستفعلين فسأشتري لكِ خاتم ياقوت
    Teste başlıyoruz. safir, silahları aktif konuma getirebilirsiniz. Open Subtitles (سابفير)، إليك إيقاف الأسلحة الفعالة لبدء المناورة.
    Bendeniz, otelin müdürü safir. Open Subtitles اسمي سفير أنا مدير الفندق
    14 karat altın, 86 karat faux safir. Open Subtitles أربعة عشر قيراطاً من الذهب "ستة وثمانون قيراطاً "فوس سافار
    Her yaz buz örtüsünün yüzeyinde bir kısım erir ve safir mavisi renkli erimiş su gölleri oluşturur. Open Subtitles كل صيف، تذوب بعض أجزاء سطح الصفيحة الجليدية، مشكلةً بحيرات ياقوتية الزرقة من الماء الذائب
    Tanrım. Onları gerçek safir sandı. Open Subtitles الغالي الله، تَعتقدُ بأنّهم ياقوتَ أصيلَ.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus