Çünkü bu sahil boyunca her gün gördüğünüz bu yoğun sis bulutu sürekli değişen kum yığınları şekilleriyle de birleşince yıllar içinde deyim yerindeyse sahil şeridi boyunca binlerce geminin karaya oturduğu anlamına geliyor. | Open Subtitles | لأن هذا الضباب الكثيف الذي ترونه يحدث تقريباً كل صباح وعلى طول هذا الساحل تآزر وبشكل دائم مع الشواطئ الرملية المتحركة والذي أدى الى تحطم آلاف السفن على طول خط الساحل |
Ne var ki, bu sahil şeridi boyunca kaza geçiren tüm gemilerde olduğu gibi onu çürütüp yok etmek için gereken süre kendi denizindeki süreden çok daha uzun olacak. | Open Subtitles | قريباً ومثل كل الحطام المتحجر على طول خط الساحل هذا سيأخذ الزمن بيدها الى الفــنــاء والتــلاشـي ستقضي وقتاً هنا اطول بكثير مما قضته في البحر |
toplu göç raporları ve sahil şeridi binlerce deniz hayvanı arasından Avrupa sahil şeridi boyunca öncüler gibi görünüyor tutulmaya. | Open Subtitles | تقارير عن هجرات جماعية وتمضي بأتجاه والألاف من الحيوانات البحرية على طول الساحل الأوروبي يبُد ان تكون نذور لأجل الكسوف |
1990'da, doğu sahil şeridi boyunca yayılmış, on kurban bulundu. | Open Subtitles | بحلول 1990 وجدنا 10 ضحايا, على طول الساحل الشرقي. |
Bir tanesinin bütün doğu sahil şeridi boyunca ayakkabı mağazaları var. | Open Subtitles | واحد يملك مجموعة من محلات الاحذية على طول الساحل الشرقى |
Takip edecekleri rota insan faaliyetlerinin hayli yoğun olduğu bir sahil şeridi boyunca ilerliyor. | Open Subtitles | على طول الساحل وقد أثر بشكل كبير على النشاط البشري |
Rio Pasifik'te çalışıyorsa muhtemelen sahil şeridi boyunca tanıdıkları vardır. | Open Subtitles | على حافة المحيط الهادي، مرجح أن لديه معارفا على طول الساحل |
sahil şeridi boyunca bir suçlu anonsu da koyacağım. | Open Subtitles | و سأضع تعميما بالأوصاف على طول الساحل |