"sahip olduklarını" - Traduction Turc en Arabe

    • أن لديهم
        
    • ما يملكه
        
    • ما لديك فيمكن
        
    İnsan üstü bir güce sahip olduklarını biliyoruz ama onlara zarar verebiliyoruz. Open Subtitles نعلم أن لديهم قوه أكبر من القوه البشريه لكننا يمكننا أن نؤذيهم
    Ben hep bunların iki ucun en iyi özelliklerine sahip olduklarını düşünmüşümdür. TED وأنا أعتقد أن لديهم أفضل ما في الأمرين.
    Gerçekten, arkadaşlarımı ziyaret ettiğimde, evlerine kadar gelen suya sahip olduklarını fark ettim. TED وفي الواقع كنت أقوم بزيارة الأصدقاء والاحظ أن لديهم الماء الذي يأتي لحد منازلهم.
    Bu insanların çok dar bir ulusal güvenlik anlayışına sahip olduklarını kanıtlamak istiyorum. TED بإمكاني أن أناقش أن لديهم نوع من الفهم الضيق للأمن القومي.
    Sana bakıp düşünüyorum "onun sahip olduklarını istiyorum." Open Subtitles "أريد ما يملكه"
    sahip olduklarını kabullen. Bir anda her şey değişebilir. Open Subtitles أعتنقي ما لديك فيمكن لهذا التغير خلال لحظات
    Seninkilere benzer şeyler yazan birine zaten sahip olduklarını söylediler. Open Subtitles لقد قالوا أن لديهم بالفعل شىء شبيه لمقالاتك عندهم
    Dünya'nın dört bir yanındaki beş yabancı olağanüstü yeteneklere sahip olduklarını keşfediyorlar. Open Subtitles خمس غرباء من أنحاء العالم بدأوا يكتشفوا أن لديهم قدرات خارقة
    Dünyanın dört bir yanındaki sıradan insanlar doğaüstü güçlere sahip olduklarını keşfediyorlar. Open Subtitles أناس عاديون من أنحاء العالم يكتشفون أن لديهم قدرات خارقة
    Bölgeler arasında bir iletişim ağına sahip olduklarını, ...yasa dışı olarak esirleri alıkoydukları ve işkence ettiklerini söyleyelim. Open Subtitles ..و أن لديهم أماكن كثيرة حيث يحتفظون بمعتقلين و يقومون بتعذيبهم
    Dünyayı yönetme becerisine ve kapasitesine sahip olduklarını fark edecekler. Open Subtitles أن لديهم القدرة والكفاءة ليسيطرون على الكوكب
    sahip olduklarını bilmiyordum Bir günlük bakım programı otelde. Open Subtitles ‫لم أكن أعلم أن لديهم ‫حضانة أطفال في الفندق
    Ayrıca, bu onlara gelecekte kendilerinin bu problemleri çözmek için her şeye sahip olduklarını gösteriyor. Belki de iletişimden ötürü bu problemden kaçmalarını. TED بالإضافة أنه يظهر لهم أن لديهم كل ما يحتاجونه ليتمكنوا من حل هذه المشاكل من تلقاء أنفسهم في المستقبل وربما حتى تجنبها بسبب قدرتهم على التواصل.
    Bu da istedikleri medikal dosyaları silme kapasitesine sahip olduklarını gösterir. Open Subtitles ... مما يعني أن لديهم القدرة على محو السجلات الطبية متى أرادوا
    Bu doğruysa, eğer bebekler öğrenmek için yaratılmışsa ve bu evrimsel hikaye çocukların öğrenmek için olduğunu söylüyor bu iş için yaratıldıklarını - onların gerçekten güçlü bir öğrenim mekanizmasına sahip olduklarını düşünebiliriz. TED لو كان هذا صحيحاً، أى لو أن هؤلاء الصغار مصمّمون ليتعلموا -- وهذه القصة عن التطور تؤيد أن الأطفال خُلقوا ليتعلموا، هذا ما وُجدوا من أجله -- فمن المتوقع أن لديهم أساليب فعالة للغاية في التعلم.
    Bu bana, en azından sıçanlarla ilgili olarak, ki onların da bizimkilerle aynı nörotransmitterlere ve benzer bir kortikal yapıya sahip olduklarını sanıyorum, oyun oynamanın hayatta kalmamız için çok önemli olabileceğini gösteriyor. TED هذا يعلمني, على الأقل بالنسبة للجرذان-- و أنا اعتقد أن لديهم نفس الأعصاب التي لدينا و بنية قشرية مشابهة-- أن ذلك اللعب يمكن أن يكون مهما جدا لنجاتنا.
    Bütün yapman gereken Carcetti ve diğer herkese zaten doğru adama sahip olduklarını göstermek. Open Subtitles كل ما تحتاجه هو أن تثبِت لـ(كاركيتي) والبقيّة أن لديهم بالفعل الرجل المناسب للوظيفة
    sahip olduklarını hep biliyordum. Open Subtitles واو، أعرف أن لديهم
    Senin suratının dövmesine sahip olduklarını biliyor muydun? - Beğendin mi? Open Subtitles أتعرفين أن لديهم أوشام لوجهك؟
    Çünkü benim bu şehri geri kazanma ve Marcel'in sahip olduklarını ele geçirme isteğim, fark ettim ki koca bir hassasiyete bağlı. Open Subtitles ولسرقة أعزّ ما يملكه (مارسِل)، أدركت...
    sahip olduklarını kabullen. Bir anda her şey değişebilir. Open Subtitles أعتنقي ما لديك فيمكن لهذا التغير خلال لحظات

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus