Yani sakınmak için biraz daha alçaktan uçacağız, yaklaşık 24 m. | Open Subtitles | لذا علينا الانخفاض قليلا لارتفاع 80 قدم لتجنب الصواريخ |
Bu, sakınmak için çok uğraştığından emin olduğum utanç ve skandalı daha da körüklerdi. Hayır. | Open Subtitles | ذلك يُضاف للإحراج والفضيحة، حيث أنّي مُتأكّد أنّه سيدفع الكثير لتجنب ذلك. |
Ateşten ve kocaman Typhoomerang'den sakınmak için alçaktan yaklaş dostum. | Open Subtitles | لنذهب الى المنخفض، صاح لتجنب الحريق تووميرنق ضخمة |
Bu yüzden atışlarından sakınmak için buzlu suya daldım. | Open Subtitles | لذا إتجهت إلى المياه الجليدية لتجنب الطلقات |
Açlıktan sakınmak için birçok çayır hayvanı göçebe yaşamı sürdürür. | Open Subtitles | لتجنب المجاعة، العديد من الحيوانات العشبية تتبع حياة الترحال |
Güneye giden büyük tır kazadan sakınmak için direksiyonu kırıyor. | Open Subtitles | شاحنة كبيرة متجهة للجنوب إنحرفت لتجنب حادث |
Genel panikten sakınmak için gizlilik korunacaktır, ve basın duyurusu yok. | Open Subtitles | .... و لتجنب فزع الجماهير ، سنحافظ على السرية التامة . و لا نُعلِم الصحافة بالخبر |
Savaştan sakınmak için olası her yolu denemeliyiz. | Open Subtitles | علينا فعل كل شئ ممكن لتجنب الحرب |
Muhtemelen bundan sakınmak için her şeye razıdır. | Open Subtitles | هي مُستعدّة على الأرجح لفعل أيّ شيءٍ لتجنب ذلك... |