Sakatlığın da hisselerimize iyice zarar verdi. | Open Subtitles | وإن إصابتك لم تكُن بصالح سعر سهمنا. |
Sakatlığın cehalet ve gururdan oldu. | Open Subtitles | إصابتك تدل على جهلك و كبرياءك |
Sakatlığın yüzünden zor değil mi bu? | Open Subtitles | أليس هذا صعب بسبب إصابتك ؟ |
Sakatlığın ne? | Open Subtitles | ما إصابتك ؟ |
Ve Dünya Sağlık Örgütü'nün tahminlerine göre 2020 yılına kadar, depresyon Sakatlığın en büyük ikinci sebebi haline gelecek. | TED | وتتوقع منظمة الصحة العالمية أنه بحلول عام 2020 فإن الاكتئاب سيكون ثاني أكبر سبب للإعاقة |
Çalışmalarında genelde Sakatlığın fiziksel ve psikolojik etkilerine kafa yoruyordu; kendisini ıstırap içinde, ameliyattan çıkarken resmediyor veya sırt korsesi ve tekerlekli sandalye gibi nesneleri dahil ediyordu. | TED | غالباً ما كان يشغل تفكيرها الآثار الجسمية والنفسية للإعاقة في عملها؛ برسمها لنفسها وهي تتخبط بسبب الألم، أو متماثلة للشفاء، أو متضمنة أشياء مثل دعامة ظهرها وكرسيها المتحرك. |