"sakinleştirmek için" - Traduction Turc en Arabe

    • لتهدئته
        
    • لتهدئة
        
    • لتهدئتها
        
    • بالقيام على تهدئة
        
    Gerçeği anlatmadan önce sakinleştirmek için kaburgalarına birkaç kez vurdum. Open Subtitles تطلّبني الأمر بضع ضربات لتهدئته بما يكفي قبل أن أخبره الحقيقة.
    Kusura bakmazsanız General eşimi sakinleştirmek için yanında olmazsam ölçüsüz sinirlenmeye meyilli olur. Open Subtitles ... ،لو سمحت لي أيها اللواء ... ،بدوني هناك لتهدئته زوجي يكون عرضةً لنوبات .متطرفة من الغضب
    Disk kaydırma oyunu düğümlü örgü kursları ve Manhattan'da sadece uyuşturucu bağımlılarını ve cezai ehliyeti olmayanları sakinleştirmek için kullanılan sıkıcı aktiviteler. Open Subtitles التي تستخدم في منهاتن لتهدئة مدمني المخدرات والمجرمين المجانين
    Kocanın onlardan ne sakladığını öğrendiklerinde mürettebatı sakinleştirmek için bundan daha fazlası gerekecek. Open Subtitles لكن ستحتاجين للمزيد من هذا الإلهاء لتهدئة الطاقم عندما يكتشفوا ما يخفه زوجكِ عنهم
    Onu sakinleştirmek için ilaç vereceğini söyledim. Al bunu. Open Subtitles لقد أخبرتها أنكِ ستحضرين لها العلاج لتهدئتها إليكِ
    Onu sakinleştirmek için bir süre sarıldım ona. Open Subtitles لذا حضنتها لفترة لتهدئتها
    Halkı sakinleştirmek için açık bir kamu aydınlatması istiyoruz. Open Subtitles ونطالب أيضاً بالقيام على تهدئة المجتمع الغير مستقرّ حسب تقارير الموجود.
    Bu nedenle hemşirelerin hemen hepsinin ilk yaptıkları şey, hastayı sakinleştirmek için onun elini tutmak. İnsani bir hareket-- iki eli kullanarak veri girişi yapmayı da imkansız kılıyor. TED ولذا فإن أول شيء عادة ما تفعله كل ممرضة، أن تمسك بيد المريض لتهدئته. لفتة إنسانية -- وهو ما جعل الإدخال الرائع للبيانات بكلتا اليدين من المستحيل تماماً.
    Onu sakinleştirmek için bir hikaye anlatıyordum. Open Subtitles كنت فقط أحكي له قصة لتهدئته
    - Onu sakinleştirmek için ne yapacağız? Open Subtitles ماذا نفعل لتهدئته ؟
    Onu sakinleştirmek için tüm gücümü kullandım. Open Subtitles . هذا أخذ كل طاقتي لتهدئته
    Onu sakinleştirmek için bir şeyler yapmak zorundayız. Open Subtitles يجب أن نعمل شيء لتهدئته الآن
    O kadar güçlüdür ki sirk hayvanlarını sakinleştirmek için kullanılır. Open Subtitles قوية للغاية، يستخدمونها لتهدئة حيوانات السيرك.
    sakinleştirmek için bizi çağıracakları kadar şiddetli birşey. Open Subtitles كان سيء كفاية للإتصال بنا للذهاب لتهدئة الأوضاع
    Şimdi, Tavsiyem herkesi sakinleştirmek için kendini akşam yemeğine prodükte etmen. Open Subtitles إذن، أقترح تنظيم عشاء لتهدئة الجميع
    Kaslarını gevşetmek için dantrolen kalbini sakinleştirmek için de lidokain verdik. Open Subtitles لقد أعطيناه "دانترولين" لنرخي عضلاته و"ليدوكين" لتهدئة القلب.
    sakinleştirmek için lorazepam vermek zorunda kaldık. Open Subtitles اضطررنا لتهدئتها باللورازيبام
    Onu sakinleştirmek için yatıştırıcı verdim. Open Subtitles اضطررت لإعطائها مسكن لتهدئتها
    Konuş onunla. Bebekle. sakinleştirmek için. Open Subtitles تحدث إلى الطفلة لتهدئتها - (كراف) -
    Michelle'i sakinleştirmek için aramıştım. Open Subtitles كنت أتحدث مع (ميشيل) لتهدئتها.
    Halkı sakinleştirmek için açık bir kamu aydınlatması istiyoruz. Open Subtitles ونطالب أيضاً بالقيام على تهدئة المجتمع الغير مستقرّ حسب تقارير الموجود.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus