Karavanın arkasında saklanıyorum ama, telefonun kablosunu görünce... | Open Subtitles | أنا أختبئ خلف المقطورة ..لكن ستعرف أين سلك الهاتف |
İki aydır kahrolası bir sürüngen gibi taşların altına saklanıyorum. | Open Subtitles | كنتُ أختبئ طيلة شهرين تحت الصخور كأنني حيوان "سلمندر" لعين |
Binalarda, kiliselerde falan sürünüp, saklanıyorum! | Open Subtitles | أختبئ بالكنائس والمباني إلى آخر هذا الهراء. |
Onun korkusundan sandalyemin altına saklanıyorum ve o da bana eliyle işaret edip dişlerini gösteriyor! | Open Subtitles | أنا مختبئ تحت سريري خوفاً أن يظهر أسنانه |
Yapabildiğim bir şey yüzünden saklanıyorum ama tam olarak ne olduğunu bile bilmiyorum. | Open Subtitles | , أنا اختبئ بسبب شئ يمكنني فعله و أنا لا أعرف حقيقته |
Son 6 aydır bu evde saklanıyorum çünkü çünkü oylaman seni zayıf göstermemden korktu. | Open Subtitles | أنا مختبئة في هذا المنزل منذ ستة أشهر لأنك كنت خائف من أن هذا يجعلك تبدو ضعيفاً |
Hizmetçilerden saklanıyorum. | Open Subtitles | -انا أختبأ من خادمتيّ ولكني بخير .. |
Binalarda, kiliselerde falan sürünüp, saklanıyorum! | Open Subtitles | و أختبئ في الكنائس و المباني و كل هذه الأمور |
Kendi evimden kovalandım ve senin evinde saklanıyorum. | Open Subtitles | لقد تمت مطاردتي من منزلنا والآن أنا أختبئ في منزلك |
Ama cinayeti işleyenler onlardı, ben değil ben de onlardan saklanıyorum, senden değil. | Open Subtitles | لكن هم من يقتلون ليس أنا وأنا أختبئ منهم |
Telefonumda film izliyorum, çünkü oğlumdan saklanıyorum. | Open Subtitles | أشاهد فيلماً عبر هاتفي لأنني أختبئ من ابني |
Bana sokakta saldırdılar. Neden burada saklanıyorum sanıyorsun? | Open Subtitles | لقد هاجموني في الشارع، لماذا أختبئ هنا في نظرك؟ |
Senden saklanıyorum çünkü bu konuşmayı yapmak istemiyorum. | Open Subtitles | إنّني أختبئ منك لأنّني لا أريد أنْ أخوض هذه المحادثة. |
Hayır, bence ben senin veya ikimizin arkasına saklanıyorum. | Open Subtitles | لا، أعتقد أنني أختبئ خلفكِ أو خلفنا. |
Onun korkusundan sandalyemin altına saklanıyorum ve o da bana eliyle işaret edip dişlerini gösteriyor! | Open Subtitles | أنا مختبئ تحت سريري خوفاً أن يظهر أسنانه |
Sonra ona erkenden dişçiye gideceğimi söyledim. Şimdiyse gidene kadar burada saklanıyorum. | Open Subtitles | اخبرتها أنّي ذاهب إلى طبيب الأسنان، وها أنا مختبئ على أريكتكِ حتّى رحيلها. |
Bazen odanda saklanıyorum sen evde yokken. | Open Subtitles | انا اختبئ في غرفتك عندما لا تكونين في البيت |
Bana bak; kendi prova yemeğimde dışarıda saklanıyorum. | Open Subtitles | انظري إلي ، أنا في الخارج مختبئة من العشاء اللذي قبل عرسي |
Güvenlikten saklanıyorum. | Open Subtitles | أنا أختبأ من الأمن |
Sadece iyileşene kadar burada saklanıyorum. | Open Subtitles | انا اختبيء هنا حتى اتعافى |
Cadı avcıları. 16 yıldır onlardan saklanıyorum. Ve dün biri beni buldu. | Open Subtitles | صائدوا السحرة ، لقد كُنت أختبيء منهم لمدة 16 عاماً ، وبالأمس أحدهم وجدني. |
Sonra saklanıyorum ve tam 9.00'u on geçe'ye kadar bekliyorum. | Open Subtitles | ثمّ سأختبئ وأنتظر حتّى التاسعة وعشر دقائق تمامًا |
Bu yapının arkasına saklanıyorum. | Open Subtitles | أنا أيضاً لدى ماأختبئ وراءه |
Hayır, boş bir sandalyeden saklanıyorum. | Open Subtitles | لا، أنا ... أنا أختباء من كرسي فارغ. |
Sen burada ne bok yapıyorsan onu! saklanıyorum! | Open Subtitles | أفعل نفس الشيء الذي تفعله أنت هنا أختبىء! |
Ben de burada oturup güzel karımdan saklanıyorum. | Open Subtitles | لذا، أجلس هنا، مختبئاً عن زوجتي الجميلة، |
Ama şuan karanlık bir odada yasal olarak araba bile kirayalamayan, ...koridor dolusu insandan saklanıyorum. | Open Subtitles | وأختبئ في غرفةٍ مظلمة بعيدًا عن ممرّ الناس العاجزين عن إستئجار سيارة بطريقة قانونية |