"saldırdığını" - Traduction Turc en Arabe

• هاجم
• هاجمت
• تهاجم
• هاجمك
• هاجمنا
• هاجمها
• اعتديت
• هجومك
• هاجمني
• اعتدى
• بمهاجمتي
• هوجم
• يهاجمون
• هاجمتني
• هاجموا

Hep kızları takip ederdi, ama hâlâ Birisine saldırdığını inanamıyorum.
كان يطارد الفتيات دائماً ولكني مازلت لا أصدق أنه هاجم إحداهن

Foyet arabadakilere saldırdığını söylemişti, bu gece bir otobüse saldırdı.
فوييت قال انه يحب مهاجمة الناس في سياراتهم الليلة هاجم حافلة

Norveç kültürünü öğretmek için göçmen sınıfından bir masuma saldırdığını duydum.
يا ألفيس، لقد سمعت أنك هاجمت شخصا بريئا من صف المهاجرين أتى الى هنا ليتعلم ثقافتنا النرويجية.

Polis köpeklerinin grevcilere saldırdığını ve insan haklarının çiğnendiğini görmezsiniz.
لن ترى الكلاب البوليسيّة تهاجم المضربون و متظاهرو الحقوق المدنيّة

Tamam, bir de size saldırdığını söylediğiniz kişinin adını ve eşkâlini verebilir misiniz?
حسنا , هل يمكنك إعطائي أسم و مواصفات الرجل الذي تقولين إنه هاجمك ؟

Onlara onun bize saldırdığını söyleyebilirim. Öz savunmaydı, biliyorsun.
يمكن أن أذكر أنه هاجمنا كان دفاعاَ عن النفس

Hayır, bu gün birinin yolda ona saldırdığını söyledi. Fenalık geçirmiş.
لا ، لقد قالت أن شخصاً ما هاجمها في الطريق إلى هُنا و لقد فقَدت الوعي.

Yeminle, bana bir daha dokunursan amirlerine bana saldırdığını söylerim.
‏إن لمستني ثانية، أقسم بالله‏ ‏إنني سأخبر رؤساءك أنك اعتديت علي. ‏

Üç metrelik bir puma dağ aslanının bir avcıya saldırdığını ve ardından vurularak öldürüldüğünü söyleyebilirim.
لا يُمكنني التأكيد أن ، أسد الجبال بقياس 12 قدم هاجم الصيادين ، و قام مؤخراً بمهاجمة و قتل الأناس.

Alınma ama kimin kime saldırdığını bilemem.
لا مخالفةَ ، لَكني أريد معرفة من هاجم من

Kimin kime saldırdığını, kimin kendini koruduğunu bilmiyoruz.
لا نعرف مَن هاجم الآخر، من دافع عن نفسه عن الآخر

Görgü tanıkları köpekbalığının aniden saldırdığını söyledi...
المصادر تقول أن القرش هاجم فجاة دون أي إنذار

O kadının başka bir adama daha saldırdığını düşünüyoruz.
لدينا أسباب عديدة تجعلنا نفكر أن هذه المرأة هاجمت رجل أخر

Organla ilgilenen kadın, akyuvarlarımın seninkilere saldırdığını söyledi.
الممرضه قالت أن خلاي دمي البيضاء هاجمت خلايات

Polis köpeklerinin sivil hakları için savaşanlara saldırdığını görmeyeceksiniz.
لن ترى الكلاب البوليسيّة تهاجم المضربون و متظاهرو الحقوق المدنيّة

saldırdığını, nefsi müdafaa olduğunu söylüyorsun.
حسنٌ ، أنت تخبرينني أنه دفاع عن النفس أنه هاجمك

Polise bize saldırdığını söyleyeceğiz senin de beni koruma için onu vurduğunu.
سوف نخبر الشرطة أنه هاجمنا. وأنك أطلقتي النار عليه لحمايتي.

Ona saldırdığını biliyorsun. Neden öne çıkıp söylemedin?
أنت تعلم أنه هاجمها لماذا لم تبلِّغ عنه؟

Onunla konuşacaksın, yoksa Hale'e bana saldırdığını söylerim.
سوف تتحدثين معها أو أخبر " هيل " انك اعتديت علي

Bu arada şu anda suratıma saldırdığını da söyleyebilirim.
بوسعي تبيّن ذلك من طريقة هجومك على وجهي الآن

Ayrıca bu adamın geçen sene bana saldırdığını herkesin bilmesini istiyorum.
أيضاً أريد أن يعلم جميع الطلاب أن هذا الرجل هاجمني العام الماضي

Masajcı temsil etmeyi düşündüğümüz kişi Joe Kent'in kendisine saldırdığını söyledi.
أخصائية المساج التي نعتقد أننا سنمثلها تقول أن جو كنت اعتدى عليها جنيسا

Kimin saldırdığını bilmiyordum.
لم يكن لدي أدنى فكرة عن من قام بمهاجمتي

Bir kanalizasyon işçisiymiş. Kanalizasyonda kendisine bir şeyin saldırdığını söylüyor.
المريض يعمل بالمجارير قال أنه هوجم بشىء ما اليوم

Çoğalıcıların neden saldırdığını hiçbir şekilde bilemeyiz.
ليس لدينا طريقة لمعرفة لماذا كان الريبليكيتورز يهاجمون

Yapmam gereken, silahla seni öldürmek ve polislere cinayeti itiraf edip, bana saldırdığını söylemek.
مايجب عليّ فعله هو قتلك بالمُسدس بعد ذلك أخبر الشُرطة بأنك هاجمتني بعد أن إعترفت بجريمة القتل

Onun Esteban'a saldırdığını mı söylüyorsun?
أنا أقول أنهم هاجموا بعضهم البعض