Görüyor musun, merhameti öldüren bir çip yaptı ve saldırganlığı arttırdı. | Open Subtitles | أنظري ، هو صمم الشريحة التي تقتل الرحمة و تسرع العدوانية |
Doğal bacak mahmuzları ile silahlanmış üreme erkeklerinin saldırganlığı, horoz dövüşünü popüler bir eğlence çeşidi yaptı. | TED | إذ أن العدوانية بين الذكور المسلّحة بمخالب طبيعيّة في أقدامها، جعل من عراك الديوك تسلية شعبيّة. |
Saldırıya uğrayan diğer hayvanlar, 1 saat içinde aynı saldırganlığı göstermeye başladı. | Open Subtitles | و خلال ساعة كل الحيوانات أظهرت نفس العدائية |
Tansiyonu düşürür, saldırganlığı azaltır, böylesine zalimce bir oyunda süper bir şey. | Open Subtitles | دعوا توتركم جانباً , خففوا من هذه العدائية في لعبة قاسية في غاية المتعة |
Bu saldırganlığı durdurmazsanız, bizi tüm gücümüzle karşı saldırıya zorlamış olacaksınız. | Open Subtitles | واذا لم توقف العدوان, سوف تجبرنا على اجراء هجوم شامل. |
Onun politik rüyası, sadece gezegenimize karşı saldırganlığı cesaretlendiriyor. | Open Subtitles | حلمها السياسي فقط يشجع العدوان ضد كوكبنا |
tamam, yani video oyunları saldırganlığı ortaya çıkarıyor sporlar fiziksel yorgunluk da yapıyor. | Open Subtitles | ألعاب الفيديو تعد مُتنفساً للسلوك العدواني الذي قد تقدمه الرياضات المرهقة جسدياً أيضاً |
-Güney için. Bu çiviye Kuzey saldırganlığı diyorum. | Open Subtitles | -سأعتبر هذا المسمار عدوان الشماليين |
"Hayvan saldırganlığı artmış hCG seviyeleri... 94% doğruluk payıyla..." | Open Subtitles | شراسة الحيوانات، ارتفاع هرمون الحمل ونسبة الدقة 94٪ |
" İnsanlar, tüm insanlık çatışmalarından kurtulmak için intikamı, saldırganlığı ve misillemeyi reddeden bir yöntem geliştirmelidir. | Open Subtitles | يجب ان يطور الانسان طريقة لكل النزاعات طريقة تنبذ الانتقام العدوانية والردود الانفعالية |
saldırganlığı azaltmanın iyi bir yolu. | Open Subtitles | أنها الطريقة جيدة لأطلاق العدوانية يبدو أنها تحتاج للكثير من العمل |
İlk adım içinizdeki öfkeyi ve saldırganlığı bir kenara bırakarak... | Open Subtitles | الخطوةالأولىهي إطلاقالغضب, و العدوانية التي مكبوحة بالداخل.. |
Senin tarafının küçük bir pasif saldırganlığı ama boş ver. | Open Subtitles | قليل من العدوانية والسلبية عليك لكن ايا يكن |
Böylesine bir saldırganlığı hissedemeyecek birine harcaman ne kadar yazık. | Open Subtitles | من المؤسف أن تضيع كلّ هذه العدوانية على شخص لا يمكنه حتى الشعور بها |
Steroidler saldırganlığı arttırabilir, ama bu insanların yalnızca % 5'inde görülür. | Open Subtitles | ونوبات الغضب؟ ..السترويد قد يزيد العدائية ولكنه يحدث بنسبة 5% من التعداد |
Chambal Vadisi saldırganlığı işte. | Open Subtitles | (هذة هى أخلاق أهل (وادى شامبان ! الروح العدائية ... |
- Özellikle saldırganlığı. | Open Subtitles | -خاصة العدائية |
- Özellikle saldırganlığı. | Open Subtitles | -خاصة العدائية |
Militarist saldırganlığa karşı protestolar evinizde başlamalı, her gün bu saldırganlığı hissettiğiniz yerde başlamalı. | Open Subtitles | والاحتجاج ضد العدوان العسكري يجب أن يبدأ من هنا في الوطن حيث نشعر بهذا العدوان يوميًّا |
saldırganlığı tıpkı köpekler gibi hissedebiliyor. | Open Subtitles | انه يتحسس العدوان كما يتحسس الكلب الخوف |
"Siz Amerikalıların saldırganlığı cezalandırılacaktır." | Open Subtitles | "العدوان الامريكي سوف يعاقب" |
Anormallerin normallere saldırganlığı nasıl rüzgarı takip edebilir? | Open Subtitles | و من ثمّ تتبع موجة الرياح كيف يمكن لسلوك الطفرات العدواني أن يتبع الرياح؟ |
Bu çiviye Kuzey saldırganlığı diyorum. | Open Subtitles | -سأعتبر هذا المسمار عدوان الشماليين |
Waodani kabilesinin saldırganlığı efsaneviydi. | Open Subtitles | إن شراسة قبيلة الوادوني كانت اسطورية |