Bezdirme meselesinde, ceza alma olayında sen kurbandın, saldırganlardan biri değildin. | Open Subtitles | بشأن المضايقة، والمعاملة القاسية كنت الضحية، وليس أحد المعتدين |
Richard Laken'in ifadesine göre saldırganlardan biri Marcus Washington'un yanına diz çöküp onla ilgilenmiş. | Open Subtitles | أقوال " ريتشارد ليكان " قالت أن أحد المعتدين إنحنى تجاه " ماركوس واشنطون " وساعده |
Çok şükür ki saldırganlardan biri gözetimimiz altında. | Open Subtitles | بسببك أحد المهاجمين الذين كانوا في قبضتنا |
saldırganlardan biri tarafından çekilen, saldırının video kayıtları elimize geçti. | Open Subtitles | لقد حصلنا لتونا على لقطات مسجلة سجلت من قبل أحد المهاجمين |
Çünkü saldırganlardan biri kendine gelmeye başladı. | Open Subtitles | لأن أحد المهاجمين يعود إلى وعيه. |