"saldırmak için" - Traduction Turc en Arabe

    • للهجوم
        
    • للهجومِ
        
    • ليهاجموا
        
    • في الهجوم
        
    • للانقضاض
        
    • لمهاجمة تلك
        
    • لمهاجمتنا
        
    Hükumet güçleri, milis barındıran bir kasabaya saldırmak için ormana girdiler. TED ذهبت القوات الحكومية للغابة للهجوم على مدينة تضم ميليشيات
    Atilla bize saldırmak için bir bahane arıyordu ve sayende bir bahanesi oldu. Open Subtitles أتيلا كان يبحث عن ذريعة للهجوم علينا وانت أعطيتيه واحدة.
    Bir Jedi, Güç'ü bilgi ve savunma için kullanır... ..saldırmak için değil. Open Subtitles الجيداى يستخدم القوى للمعرفة والدفاع ولا يستخدمها أبدا للهجوم
    Ekselansları Çin İmparatorluğu Japonların Çin'e saldırmak için Chosun'dan geçeceğini öğrenmeli. Open Subtitles سموّك، الإمبراطورية الصينية يجب أنّ تعرف اليابانيون سيعبرو" تشوسون" للهجومِ على الصين.
    Sürüne saldırmak için seri katilleri kullandı. Open Subtitles أستخدم قاتلين متسلسلين ليهاجموا قطيعك
    Aslanların kokusundan hoşlanmazlar, ve saldırmak için hiç tereddüt etmezler. Open Subtitles انهم يكرهون رائحة الأسُود وهُم لا يترددون في الهجوم.
    İplerden yarım saat önce kurtuldun ve saldırmak için uygun bir an kolluyordun. Open Subtitles لقد تحرّرتِ منها بالفعل منذ نصف ساعة، منتظرة اللحظة المناسبة للانقضاض
    O kiliseye saldırmak için Şeytan yerin dibinden çıkmış gibi. Open Subtitles مثل الشيطان بنفسه إرتفع لمهاجمة تلك الكنيسة.
    Bize saldırmak için bir fırsat bekleyemezsin. Open Subtitles لا يمكنك الانتظار للحصول على فرصة لمهاجمتنا.
    - Aklını mı kaçırdın Vultan? Ming'den nefret ediyorsun. saldırmak için fırsat kolluyorsun. Open Subtitles انت تكْره مينج أنت فقط تنتظر للحظةِالمناسبة للهجوم
    Ona evinde saldırmak için bir şansımız var. Open Subtitles يجب أن تكون لدينا الفرصة للهجوم عليها في منزلها
    Kalın kaş. Dikkatli ol O saldırmak için kendi kemiklerini kullanıyor Open Subtitles أبو حواجب ،كن حذراً ان هذا الشخص يستخدم عظامة للهجوم
    Goa'uld'un Dünya'ya saldırmak için kullanacağı bir gemiyi sabote ettiler. Open Subtitles لقد خربوا السفينة الأم للجوائولد التي كانت ستستخدم في النهاية للهجوم على الأرض
    Ve bunu anlaman ne kadar uzun sürerse onlara bize saldırmak için o kadar çok zaman verir. Open Subtitles وكلما أخذ معكِ وقت أطول في تقبل ذالك أعطيتهم وقت أكثر للهجوم علينا
    Ya öyle ya da doğru zamanı kolluyorlar, saldırmak için doğru anı bekliyorlar. Open Subtitles إما هذا , أو هم ينتظرون وقتهم ينتظرون اللحظة المناسبة للهجوم
    ABD'in doğu kıyısına saldırmak için. Open Subtitles للهجوم على الساحل الشرقي للولايات المتحدة الأمريكية.
    Onları göremesek de küf sporları, etrafımızdaki bütün yüzeylerde hareketsizce bekleyerek, saldırmak için doğru şartların oluşmasını beklemektedirler. Open Subtitles بالرغم من أنّنا لا نستطيع رؤيتهم جراثيم‏ العَفَن على كلّ السطوح حولنا، ساكنة تنتظر وقتها لتوافر الظروف المناسبة للهجوم.
    saldırmak için yıllarca, hatta on yıllarca bekliyorlar güya. Open Subtitles بإفتراض أنهم ينتظرون سنوات للهجوم. ربما عقود.
    Neler oluyor? Babam ailelerimizin topluluğundan birinin cadı avcılarına saldırmak için ihtiyaçları olan gücü verdiğini söyledi. Open Subtitles أبي قال أن أحدٌ من دائرة آبائنا أعطي صائدو السحرة القوة التي يريدونها للهجوم.
    Ekselansları Çin İmparatorluğu Japonların Çin'e saldırmak için Chosun'dan geçeceğini öğrenmeli. Open Subtitles سموّك، الإمبراطورية الصينية يجب أنّ تعرف اليابانيون سيعبرو" تشوسون" للهجومِ على الصين.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus