Doğa, balkabağını toz hâlindeki bir küflendirmeyle yok ediyor ki bu yöntem değiştirilip insanın hücre yapısına saldırması için tasarlanabilir. | Open Subtitles | الطبعية تُهاجم وتبيد اليقطينة بمرض العفن الفطري، الذي يُمكن أن يُغيّر ويصمم لمهاجمة التركيب الخلوي البشري |
Barbarların bize yandan saldırması için 150 kilometre yol gelmeleri gerek. | Open Subtitles | سيتعين على الهمجيين قطع مسافة مائة ميل لمهاجمة جناح جيشنا |
Neden onu insanlara saldırması için eğitiyorsun? | Open Subtitles | لماذا أنت تدريبه لمهاجمة الناس؟ |
Eğer düşmanı saldırması için zorlarsak... her biriniz onların on katı gücünde olduğunuzu kanıtlayacaksınız. | Open Subtitles | و مع ذلك سنجبر العدو على الهجوم أؤمن أن كل واحد منكم سوف يثبت لنفسه أنه يساوى عشره عندما يعود |
Polis köpeklerini saldırması için eğitebilir misiniz? | Open Subtitles | هل يمكنك تدريب الكلاب على الهجوم ندرب الكلاب فقط للدفاع |
Onu, söylendiğinde saldırması için eğitmiştim. | Open Subtitles | -دربته على الهجوم عند أمري . |
Unalaq kabilesine saldırması için barbarlara para vermiş. | Open Subtitles | أونولاك أستأجر البرابرة لمهاجمة قبيلتهم |
Boş boş konuşma. Orson'a saldırması için birini mi tuttun? | Open Subtitles | لا تتذاكى، هل إستأجرت أحد لمهاجمة (أورسن)؟ |
Vatansever dostlarını kasabamıza saldırması için buraya getireceğini bilseydim vatan hainliğine ortak oldum diye bu kitabı direk Binbaşı Hewlett'a götürürdüm. | Open Subtitles | إن كنت أعلم بأنك ستحضر أصدقائك الأمريكيين إلى هنا لمهاجمة المدينة لأخذت هذا الكتاب مباشرة (إلى الرائد (هيوليت |