| Bowling salonundan eve geldiğini, yıkandığını ve White Spot'ta akşam yemeği yediğini söylüyorsun. | Open Subtitles | تقول انك عدت للبيت من صالة البولينج اغتسلت، ثم تناولت العشاء لدى وايت سبوت |
| Jimnastik salonundan. O benim yeni aerobik hocam. | Open Subtitles | إنه من صالة الرياضة خاصتي هذا مرشدي الجديد |
| Çünkü benim çalıştığım spor salonundan daha fazla alet var. | Open Subtitles | لأن ليس هُناك قاعة لتدريب في المكان الذي عمل بهِ. |
| Ben mahkeme salonundan çıkmaya hazırlanırken de gülmeye başlamıştı. | Open Subtitles | و عندما بدأت بمغادرة قاعة المحكمة بدأبالضحك،مثل: |
| Peki cinayetin işlendiği saatte onu spor salonundan ayrılırken gören spor hocası? | Open Subtitles | ماذا عن المُدرّب الذي رآه يُغادر الصالة الرياضيّة في وقت وُقوع الجريمة؟ |
| Giriş salonundan geçer, bu sırada Matmazel Carroll onu üst balkondan izlemektedir. | Open Subtitles | وتقوم بعبور الصالة, فى حين تراقبها السيدة كارول من أعلى, |
| Güzellik salonundan 12 numara. Kim bu şanslı? | Open Subtitles | رقم 12 فى صالون الجمال من صاحب الوجه السعيد ؟ |
| Kim'i, masaj salonundan alınca, Koreliler çılgına döndüler. | Open Subtitles | عندما أخذت كيم من صالة التدليك، الكوريون كانوا غاضبين. |
| - David Linn de kim? - Spor salonundan sıkıcı bir çocuk. | Open Subtitles | من يكون ديفيد لين انه شخض معي في صالة الجمانزيوم و هو مزعج بعض الشئ |
| Bu arada spor salonundan çıkmış olabilir. | Open Subtitles | ومن الممكن غادر صالة الألعاب الرياضية مع شخص ما خلال تلك الفترة. |
| Aslında spor salonundan yeni gelmiş ve banyoya girecekmiş. | Open Subtitles | في الحقيقة انها جاءت للتو من صالة الرياضة وهي تقفز في الحمام |
| Bir boks salonundan azat edildiler diyelim. | Open Subtitles | دعنا نقول انها هدية صالة رياضية للملاكمة. |
| Haklısın. Bilgelik salonundan bahsettin. Burası, değil mi? | Open Subtitles | لقد تكلمت منذ قليل عن قاعة الحكمة أهذه هى .أليس |
| Geceleri boş bir konser salonundan muzik sesi duyduk. | Open Subtitles | لقد سمعنا موسيقى البيانو في قاعة الحفلات الموسيقية الفارغة في الليل |
| Baban yemek salonundan döner birazdan. | Open Subtitles | ابوك في الطريق للعودة الى هنا من قاعة الطعام |
| Balo salonundan son çıkan kişi kafasına kurşunu yer! | Open Subtitles | اخر شخص يبقى من قاعة الرقص سيتلقى رصاصة فى رأسة |
| Çocuğu, duvarları ve aynaları parlak balçıkla sıvalı balo salonundan çıkardılar. | Open Subtitles | وإزالة الطفل إلى قاعة رقص، غطيت الذين الشنق والمرايا مع الوحل مضيئة. |
| Bunları spor salonundan arta kalan yığınının içinde bulduk. | Open Subtitles | لقد وجدنا هذه القمامة وراء ما تبقى من الصالة رياضية |
| Spor salonundan eve dönerken uğramak istedim. | Open Subtitles | قررت أن أعرج هنا أثناء عودتي من الصالة الرياضية |
| ...ikinizin spor salonundan çıkarken çekilmiş fotoğrafların var. | Open Subtitles | لدينا صور لكم اثنين مغادرة الصالة الرياضية معا. |
| Dövme salonundan gelen 50binlik nakliyen nerede? | Open Subtitles | أين بحق الجحيم هي شحنة الخمسون ألفاً من صالون الوشم؟ |
| Bunları bowling salonundan çaldım. | Open Subtitles | لقد سرقت هذه الاحذيه من الكنسيه |
| Spor salonundan. | Open Subtitles | من الصاله الرياضيه |
| Bir sinema salonundan daha büyük gizemli kutu var mı? | TED | و هذا هو صندوق الغموض الأكبر من دار العرض؟ |