"salya" - Traduction Turc en Arabe

    • اللعاب
        
    • لعاب
        
    • لعابي
        
    • اللُعاب
        
    • لعابه
        
    • لعابك
        
    • لعابها
        
    • لُعاب
        
    • حشرية
        
    Kanser hücrelerinin aslında tümörlerden salya yoluyla bulaştığını düşünüyoruz. TED نحن نظن ان خلايا السرطان التي تأتي من الورم تنتقل الي اللعاب
    Biz, yiyeceğe koşulsuz uyarıcı, salya akıtmaya ise koşulsuz tepki adını veriyoruz. TED نسمي الطعام المثير الطبيعي، ونسمي إسالة اللعاب استجابة طبيعية.
    Hayvan kafatasında, ağza salya ileten bir kanal buldu. TED وجد مجرى هواء في الجماجم الحيوانية يرسل اللعاب للفم.
    Ve bir şey bırakacağım... Bu kadar yeter, doktor. Yargıç artık salya testi isteyecek. Open Subtitles هذا يكفى يا دكتور اٍن القاضى سيطلب اٍختبار لعاب
    Yarım yüz felci, geçici körlük, salya akıtma diş etleri kanamaları, ereksiyon problemleri kontrol edilemeyen yellenme. Open Subtitles شلل بالوجه ،عمى مؤقت ،سيلان لعاب نزيف فى اللثة ،اختلال وظيفى امتلاء البطن عن آخرها بالغازات
    Yeni bir ilaç vermeye başladılar. salya akıtmama neden oluyor. Open Subtitles أتناول ذلك الدواء الجديد الذي أعطوني إياه ويجعل لعابي يسيل
    Bilirsin,kuduz salya tarafından geçer. Open Subtitles انت تعرف ، انه كالداء ينتقل عن طريق اللعاب
    Araçta bulduğumuz salya ile eşleşti. Open Subtitles تطابق اللعاب الذي وجدناه على صندوق سيارتك
    salya, mesela bir sakızın üzerindeki DNA testi için mükemmel bir kaynaktır. Open Subtitles اللعاب من العلكة الممضوغة مصدر ممتاز للحمض النووي
    Lorena Vasquez'in tırnağındaki deri boynundaki salya, vücudundaki tek tük saçlar. Open Subtitles الجلد تحت أظافر القتيلة، وبقايا من اللعاب على رقبتها الشعر الموجود على جسدها
    Parmak izleri var ve kan grubu salya örneğine uyuyor. Open Subtitles وحصلنا على البصمات وفصيلة دمّ مستندة على مطابقة اللعاب
    Hayır, salya, kan.. Eğer sana kan bulaşmadıysa sorun yok ama... eğer, eline, ağzına, ya da açık bir yarana kan geldiyse, o zaman tehlikedesin. Open Subtitles لا، في الأساس ينتقل بأي شيء مثل الدم و اللعاب لذا إذا جاء دم عليك فأنتِ بخير
    Ama, yatak odasındayken, çok miktarda salya vardı hararet ve sürtünme de, bana inan. Open Subtitles لكن في حجرة النوم كان هناك الكثير من اللعاب و الحرارة و الأحتكاك صدقني
    Yarada, DNA profilini bulacak kadar salya vardı. Open Subtitles كان هناك ما يكفي من اللعاب في الجروح لإجراء تحليل للحمض النووي
    Kirli bezler, salya, sonra gaz çıkarırlar. Open Subtitles ماذا عن إستخدام الحفاضات الورقية و سيلان لعاب الطفل
    Bebek kusmuğu meni, e-coli bakteriler salya. Open Subtitles بصاق طفل , سائق منوي بكتيريا قولونية , لعاب
    Şunu dinle. Bir insanın hayatı boyunca 40 bin litre salya salgıladığını biliyor muydun? Open Subtitles حسناً عندي واحده ، هل تعلم أن ما ينتجه الأنسان من لعاب طوال حياته يصل إلى 10 ألاف جالون
    "İsmini duyunca Pavlov'un köpeği gibi salya akıtırım." Open Subtitles عندما يذكرون اسمك يسيل لعابي ككلب بافلوف
    Yapma, durmadan telaş, yemek, kaka, kusma, salya. Open Subtitles بحقك.الشكوة الدائمة الأكل,قضاء الحاجة, التجشأ,وسيلان اللُعاب
    Tüylü, her yere salya saçıyor ve onu son gördüğümde Open Subtitles مشعر و يسيل لعابه في كل مكان وآخر مرة رأيته،
    Hepsinin zekasını toplayıp yüzle çarpsan bile, ancak ayakkabını bağlayacak kadar zekaya sahip olursun, onda da üstünü başını salya sümük etmezlerse. Open Subtitles إذا أخذت معدل ذكائهم مجتمعون وضربته في 100 قد يكون لديك ما يكفي، من الذكاء لربط حذائك اذا لم يسل لعابك عليك أولاً
    Kimse bir köpeğe biraz biftek için salya akıtmayı öğretmez. TED لم يدرب أحدٌ الكلاب ليسيل لعابها عند رؤية اللحم.
    Hindistancevizi, böceğin, avını felce uğratmak için salgıladığı salya tuzağına benziyor. Open Subtitles جوز الهند يبدو كافرازات حشرية لشل حركة الفريسة

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus