Bu şekilde tepki vereceğini düşündüğüm için bunu Sana söylemedim. | Open Subtitles | عرفت بأن ردة فعلك ستكون هكذا، ولهذا لم أخبرك شيئاً. |
Bu arada, Sana söylemedim ama bence birlikte yaptığımız en iyi film bu olacak. | Open Subtitles | .. بالمُناسبة، لم أخبرك بهذا لكن أظن أن هذا أفضل أفلانا |
Bunu daha önce Sana söylemedim. Kafanda zaten yeterince şey olduğunu düşündüm. | Open Subtitles | لم أخبرك بهذا قبلا فلديك الكثير فى عقلك مما يشغلك |
Seni rahatsız edeceğini bildiğim için Sana söylemedim. | Open Subtitles | لم أخبركِ لأني اعتقدت أن هـذا قد يزعجـكِ. |
Sana söylemedim, çünkü çorbayı sevdiğini biliyorum, seni üzmek istemedim. | Open Subtitles | أنا لم أخبرك بذلك لأنني أعلم مدى حبك لحسائك ولم أرد أن أراك متضايقة |
Bana kızma... Sana söylemedim çünkü çok umutlanmanı istemedim... aramazsa diye... | Open Subtitles | لا تغضبي مني، لم أقل لك لأني لم أرد أن تتعشمي كثيراً وفي النهاية لا يتصل |
Sana söylemedim cünkü bunun büyük bir sorun oluşturmasini istemedim. | Open Subtitles | انا لم اخبرك لانني لم ارد ان اجعله بالامر الهام |
Sevgili Roger, bugün o adı Sana söylemedim ama şimdi yazıyorum. | Open Subtitles | "عزيزي "روجر" .. اعز أعزائي "روجر" لم أخبرك بالإسم في الظهيرة |
Sana söylemedim çünkü söylemeyeceğime söz verdim. | Open Subtitles | أنا لم أخبرك لأنه قطع علىّ وعدا ً بأن لا أخبر أحدا ً |
Sana söylemedim, çünkü seninle tanışmadan önce olmuştu. | Open Subtitles | أنا لم أخبرك بذلك لأنه حدث قبل أن أقابلك |
Sana söylemedim çünkü babamın parası bütün ilişkilerimi etkiledi, ve bende bu yüzden bu konuda konuşmayı bıraktım, dur,bekle,bekle,bi dakika. | Open Subtitles | أنا أعني هذا لم أخبرك لأن مال والديّ , أضر بكل علاقة في حياتي لذا توقفت عن الحديث عنه |
Sana söylemedim çünkü eğer doğruyu bilirsen antrenman yerine beni dükkanda çalıştırırsın diye korktum. | Open Subtitles | ولكنِّي لم أخبرك فقد كنا أنا و هو فقط لانني كنت خائفا إذا عرفتى كنت ستجعليني أعمل في المتجر بدلا من ذلك |
Bak, Sana söylemedim çünkü, ne zaman kendini dışlanmış gibi hissetsen kafayı sıyırıyorsun. | Open Subtitles | اسمع، لم أخبرك لأنّ جنونك يثور عندما تشعر أنّه تمّ استثناؤك من أمرٍ ما. |
Sana söylemedim, çünkü o zamanlar seni etkilemesini istemedim. | Open Subtitles | أنا لم أخبركِ لأنّي لم أرغب بأن يؤثّر عليكِ في الحاضر |
İşte bu yüzden Sana söylemedim. İnkar edebilesin diye. | Open Subtitles | لهذا السبب لم أخبركِ بذلك , فأنتِ تملكين قدرة كبيرة على الرفض |
Böyle diyeceğini bildiğim için bunları Sana söylemedim. | Open Subtitles | أترين، علمتُ بأنّكِ ستقولين هذا لهذا لم أخبركِ. |
Yeni Zelanda'daki filmi kabul edeceğini söylediğin gece, kumların üzerine "evlen benimle" yazmıştım, ama sonra Sana söylemedim, çünkü gideceğini söylemiştin. | Open Subtitles | الليلة التي أخبرتني فيها أنك ستصوّر فلما في "زيلندا الجديدة". لقد كتبت "تزوّج بي" على الرّمال، ثم لم أخبرك بذلك |
Hem Sana söylemedim, bir bebeğim olacak. | Open Subtitles | بالإضافة ,أنا لم أقل لك, إنّى سوف أرزق بطفل |
Pekâlâ, Sana söylemedim. | Open Subtitles | حسنا , انا لم اخبرك انا اخبرت كل من اتصل بى |
Olayı gördüm, Sana söylemedim. | Open Subtitles | رأيتهما يقضيان نحبهما، لكنّي لم أعلم كيف أُخبرك. |
Bu yüzden geldim. Sanırım bunu Sana söylemedim. | Open Subtitles | في الحقيقة هذا السبب الذي جعلني أعود للبيت لم أقول لكِ هذا حتى الآن |
- Sana söylemedim, Giggles. - Neden üzerime alınıyorsam? | Open Subtitles | لم أكن أتحدث معك أيها الضاحك - لمَ أزعج نفسى ؟ |
Hayır. Sana söylemedim. | Open Subtitles | لا، أنا لا أتحدث معك. |
Sana söylemedim sanırım. Hepimiz buluşmadayız. | Open Subtitles | ربما لم اقل لك من قبل باننا جميعنا نتواعد الان |