İkincisi ise Sana yalan söylediğim için özür dilerim. | Open Subtitles | الأمر الثاني, آسف لأنني كذبت عليك. |
Sana yalan söylediğim için üzgünüm. Haklıydın. Ralph ve ben bir şeyler yaptık. | Open Subtitles | آسفة لأنني كذبت عليك, أنت محقة أنا و(رالف) كنا على علاقة |
Bak, Sana yalan söylediğim için özür dilerim. | Open Subtitles | انظري، انا اسفة لانني كذبت عليك. |
Şimdi, Sana yalan söylediğim için özür dilerim. | Open Subtitles | الان انا اسفة لانني كذبت عليك |
Eğer yüzümü görebilseydin Sana yalan söylediğim için ne kadar üzgün olduğumu görürdün. | Open Subtitles | وأردتُ منكِ معرفة ذلك أنّني لم أقم بفتح الملف ولو كان بقدرتكِ رؤية وجهي لعلمتِ أنّني متأسف لأنّني قد كذبتُ عليكِ |
Eğer yüzümü görebilseydin Sana yalan söylediğim için ne kadar üzgün olduğumu görürdün. | Open Subtitles | ولو كان بقدرتكِ رؤية وجهي لعلمتِ أنّني متأسف لأنّني قد كذبتُ عليكِ |
Sana yalan söylediğim için üzgünüm. Başka ne yapacağımı bilemedim. | Open Subtitles | آسفة لأني كذبت عليك لم أكن أعرف ما عليّ فعله |
Sana yalan söylediğim için üzgünüm. | Open Subtitles | آسفة لأنني كذبت عليك. |
Sana yalan söylediğim için üzgünüm. | Open Subtitles | أنا آسف لأنني كذبت عليك |
Sana yalan söylediğim için özür dilerim. | Open Subtitles | اسفه لانني كذبت عليك |
Sana yalan söylediğim için çok üzgünüm. | Open Subtitles | أنا آسف جدا لانني كذبت عليك |
Sana yalan söylediğim için ve senden şüphe ettiğim için çok özür dilerim. | Open Subtitles | أنا آسف لأني كذبت عليك وآسف لأنني شككت بك |
Ama bilemiyorum, belki de duyuyorsundur. Neyse. Sana yalan söylediğim için özür dilerim. | Open Subtitles | لكن لا أعرف قد تسمعيني أنا آسفة لأني كذبت عليك |