Birçok akıllı insan Sana yardım etmek için çok çalışıyor. | Open Subtitles | يوجد الكثير من الناس الآخرين الأذكياء يعملون بجهد حقيقي لمساعدتك |
Çünkü Sana yardım etmek için yapabileceğim bir şey varsa bana söylemen yeter. | Open Subtitles | لأنه إذا وجدت شيئاً .... يمكنى فعله لمساعدتك أخبرنى فحسب , وسأقوم به |
Ama yemin ederim Sana yardım etmek için elimden gelen her şeyi yapacağım. | Open Subtitles | لكنّي أقسم بأن افعل كل مافى وسعى لمساعدتك |
Sana yardım etmek için hiç bir şey yapmadım. Sadece kendimi düşündüm | Open Subtitles | .لم أفعل أيّ شيئ لمساعدتكِ لقد كنتُ أفكّر في نفسي فقط |
Dostum, Sana yardım etmek için buradayım ama beni işlerin dışında bırakıyorsun. | Open Subtitles | يا رجل أتيت لأعمل لديك لأساعدك ولكنك تبقيني بعيداً عنك يا رجل |
Ama ben, sivil olarak Sana yardım etmek için hazırım. | Open Subtitles | لكن أنا مستعد لمساعدتك مساعدة شخصية وليس كشرطى |
Bu oturumu bu yüzden yapıyoruz, Sana yardım etmek için. | Open Subtitles | هذا هو السبب لدينا هذه الدورات، لمساعدتك على تذكر، حتى تتمكن من الحصول على نحو أفضل، حسنا؟ |
Bir haftadır var. Bak, ben Sana yardım etmek için buradayım. | Open Subtitles | مجرد برد كان لدي طوال الأسبوع أنا هنا لمساعدتك |
Sana yardım etmek için yapabileceğim bir şey varsa yapacağım. | Open Subtitles | لذا ، إذا كان في إستطاعتي فعل أي شيء لمساعدتك ، سأفعله |
Eğer bize yardım edersen, Sana yardım etmek için elimizden geleni yaparız. | Open Subtitles | أن استطعت مساعدتنا، سنعمل ما بوسعنا لمساعدتك |
FBI'danım ve Sana yardım etmek için geldim. | Open Subtitles | أنا مع مكتب التحقيقات الفيدرالي و أنا هنا لمساعدتك |
Öyle biri varsa bile, Sana yardım etmek için yanında duran o değil. Benim. | Open Subtitles | حتى إن كان موجوداً إنه ليس هنا لمساعدتك,أنا هنا |
Demek istediğim, başın sıkıştığında, biz Sana yardım etmek için orada olacağız. | Open Subtitles | أسمع أعني سنكون كلنا هناك لمساعدتك حتى تقف على قدميك |
Ama söz veriyorum, Sana yardım etmek için herşeyi yapacağım. | Open Subtitles | ولكن أعدك بأنني سوف أفعل كُل شيء مُمكن لمساعدتك. |
O halde sen göster.Orda Sana yardım etmek için bulunmuycam | Open Subtitles | اللعنة لماذا لا تريني أنت ذلك؟ أنا لن يكون هناك لمساعدتك |
Belki üniversite hastanesi kadar büyük olmaz ama Sana yardım etmek için sıkı çalışırım. | Open Subtitles | ليس كبير كمستشفي الجامعة لكني سأعمل بجد جدا لمساعدتك في عملك |
Başıma gelen onca olaydan sonra Sana yardım etmek için parmağımı kıpırdatacağımı da nereden çıkardın? | Open Subtitles | ما الذي يجعلك تظن بعد كل ما حصل لي بأنني سأفكر بوضع اصبع لمساعدتك ؟ |
Ama bu yüzden Eskiler beni Sana yardım etmek için gönderdi. | Open Subtitles | لكن هذا هو السبب الذي جعل الشيوخ ترسلني إليكِ لمساعدتكِ. |
Şimdi, ben Sana yardım etmek için buraya gelmiştim; fakat eşit olacağız. | Open Subtitles | الآن, جئت الى هنا لأساعدك لكن الآن سنصبح متساويين |
Bunun kişisel bir mevzu olduğunu biliyorum. Sana yardım etmek için buradayım, dışlamak için değil. | Open Subtitles | أعرف أنّ هذا أمر شخصيّ أنا هنا لمساعدتكَ لا لفضحكَ |
Sana yardım etmek için Saunière neden beni seçti bilmiyorum, Sophie. | Open Subtitles | لا أعلم لماذا إختارنى (سونيير) كى أساعدك يا(سوفى) |
Sana yardım etmek için yasayı çiğnedim, farkındasın, değil mi? | Open Subtitles | لقد خالفت القوانين كي أساعدك أنتِ تعرفين ذلك، أليس كذلك؟ |
Sana yardım etmek için her şeyi yaparım. | Open Subtitles | ليس لدي أي شيء أفعله لكي أساعدك. |
Önünde çok uzun bir yol var ama Sana yardım etmek için elimizden geleni yapacağız. | Open Subtitles | لديك طريق طويل أمامك، ولكننا سنفعل كل ما باستطاعتنا لنساعدك. |
Sana yardım etmek için neyden vazgeçtimden bir fikrin varmı? | Open Subtitles | هل عِنْدَكَ أيّ فكرة ما الذي تخليت عنه لمُسَاعَدَتك ؟ |
Seni buraya getirdim. Sana yardım etmek için kendi hayatımı ortaya attım. | Open Subtitles | أحضرتكِ إلى هنا و جازفتُ بسلامتي لأساعدكِ |
Buraya Sana yardım etmek için geldim. | Open Subtitles | -أنا هنا لأعرض مساعدتي . |
Ben de bu yüzden Sana yardım etmek için buradayım. | Open Subtitles | وذلك السببُ الوحيدُ الي انا هنا أَنْ أُساعدَك. |
Yapma. Sana yardım etmek için yanına geldim. | Open Subtitles | هيـا , لقد أتيت إليك محاولاً مساعدتك |