"sancılı" - Traduction Turc en Arabe

    • مؤلمة
        
    • مؤلماً
        
    • المؤلمة
        
    • المؤلم
        
    Brezilya ayrıca dünyada en çok uyuşturucu tüketilen ülkelerden biri ve uyuşturucuya karşı verilen mücadele burada oldukça sancılı geçiyor. TED البرازيل هي أيضاً واحدة من أكثر دول العالم استهلاكاً للمخدرات، والحرب على المخدرات كانت مؤلمة هنا.
    İffet saflıktan gelir, yaşlılığın sancılı sonucu olarak ortaya çıkmaz... ve sen yaşlandın Gustav. Open Subtitles الطهر هو هدية النقاء لم يكن نتيجة مؤلمة للشيخوخة وانت عجوز يا غستاف
    Bakın, bu kesintilerin sancılı olacağının farkındayım. Open Subtitles .أنظروا، أعلم أن هذه الإقتطاعات ستكون مؤلمة
    Ne kadar sancılı olsa da değişiminin yapılmasını gerektiğini kabul ediyorsunuz demek. Open Subtitles اذاً, انت تتفق ان ذلك التغيير يجب ان يحدث مهما كان مؤلماً
    Bazen tedavi, hastalıktan daha sancılı oluyor. Open Subtitles أحياناً يكون الشفاء مؤلماً أكثر من المرض
    Kimliklerimizi yontan sancılı deneyimleri değil, sancılı deneyimler sonucu uyananan kimliklerimizi ararız. TED نحن لا نبحث عن التجارب المؤلمة و التي تشكل هوياتنا و لكننا نبحث عن هوياتنا في لحظة إستيقاظنا من تلك التجارب المؤلمة.
    Bu sancılı kavga olmadan, kozanın kabuğundan kurtulmak ve yeni oluşmuş bir kelebek olarak kanatlarını güçlendirmek mümkün değil. TED بدون هذا الصراع المؤلم للخروج من الشرنقة لا يمكن للفراشة التي خرجت حديثا أن تقوي أجنحتها،
    Bayan Evans çok sancılı bir yöntemdir. Open Subtitles سيدة ايفانز , انها إجرائات . مؤلمة جدا
    Beraber son takılmamız yeterince sancılı değil miydi? Open Subtitles جولتنا الأخيرة لم تكن مؤلمة بما يكفي؟
    Seni sancılı bir noktaya getirebilirler. Open Subtitles أنهما قد يقودان لأماكن مؤلمة
    Bugün bunu oldukça uzatacağım ve senin için oldukça sancılı olacak. Open Subtitles اليوم سأجعلها طويلة جدّاً.. و مؤلمة عليك.. !
    Doğum sancılı bir süreç. Open Subtitles الولادة هي عملية مؤلمة.
    sancılı olması benim suçum değil. Open Subtitles وليس ذنبي أنّها مؤلمة
    Parçalarına ayrılmak sancılı olacaktır. Elinden geldiği kadar yap. Open Subtitles الإنشقاق سوف يكون مؤلماً قاومه على قدر أستطاعتك
    Umarım değildir çünkü çok sancılı bir şeye benziyordu. Open Subtitles لا آمل ذلك ، لأنّ الأمر يبدو مؤلماً جدّاً
    Aşkın sancılı ve müthiş olması gerekmiyor. Open Subtitles لا يجب أن يكون الحب مؤلماً أو مدمراً.
    Ki bu da biraz sancılı oluyor. Open Subtitles وذلك من الممكن أن يكون مؤلماً
    sancılı, zor, müthiş insanın hayatını değiştiren olağanüstü bir aşk istiyorum ben. Open Subtitles أريد حباً مؤلماً... صعباً، مدمراً،
    Herkes hayatlarının sancılı detaylarını paylaşmak istemez. Open Subtitles ليس كلّ شخص يريد مشاركة تفاصيل حياته المؤلمة
    Bir sürü sancılı rüya görmüş sonra da Alchemy'nin sesini duymaya başlamış ve Magenta olmuş. Open Subtitles انتابتها أحلام والكثير من الأحلام المؤلمة ثم بدأت تشعر بصوت (الكيميائي) في رأسها -حتى أصبحت (ماجينتا )
    Bir sürü sancılı rüya görmüş sonra da Alchemy'nin sesini duymaya başlamış ve Magenta olmuş. Open Subtitles انتابتها أحلام والكثير من الأحلام المؤلمة ثم بدأت تشعر بصوت (الكيميائي) في رأسها -حتى أصبحت (ماجينتا )
    sancılı adaletsizlik zamanlarında oyun, nefes alabilmemiz için gereken hafifliği getirir. TED في أوقات الظلم المؤلم. اللعب يجلب الخفة التي نحتاجها كي نقدر على التنفس
    Bunlar daha alçak ve bastırılmış seslerdi. sancılı bir ıstırabın sesleri. Open Subtitles هم كانوا أوطأ ومكتومون أصوات الألم المؤلم

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus