Hastane kuralları, tekerlekli sandalye ile gitmek zorundasınız | Open Subtitles | قواعد المستشفى يجب عليك الخروج في كرسي متحرك |
Onu tekerlekli sandalye ile götüren adamın, bana otelin parkında neden ateş ettiğini. | Open Subtitles | ذلك الرجل، الذي أخذه في كرسي المعوّقين... الذي أطلق النّار عليّ في موقف سيارات الفندق؟ |
Tekerlekli sandalye ile gitmem. | Open Subtitles | ولن أخوض في كرسي متحرك. |
Yoksa seni o üzerinde oturduğun sandalye ile ölümüne döverim. | Open Subtitles | قبل أن أضربك حتى الموت بالكرسي الذي تجلس عليه ماذا؟ |
Hatırlıyor musun Jan Di'nin omzuna sandalye ile vurulmuştu? | Open Subtitles | هل تتذكر عندما جاندي تلقت ضربة بالكرسي بدلاً عنك حتى لا تتأذى؟ |
Ona sandalye ile vur! | Open Subtitles | إضربه بالكرسي! |
Ama Megan'ı tekerlekli sandalye ile Watusi dansı yaparken kesin görmeniz lazım. | Open Subtitles | لم تعش حتى رايت ميجان تفعل على كرسي متحرك |
Biliyorsun sadece tekerlekli sandalye ile olabilir. | Open Subtitles | تعلمون، الطريقة فقط يمكننا أن السماح لك بالرحيل هو على كرسي متحرك. |
Tekerlekli sandalye ile kırmızı bir minibüse götürüldüğünü söylemiş. | Open Subtitles | قالت أنها كانت تدفع على كرسي متحرك باتجاه شاحنة حمراء، |