| sandalyemde... bir çeyreklik... daha var. | Open Subtitles | عندي ربع دولار آخر في طرف كرسيي المتحرك |
| Bu cüce de kim? Benim sandalyemde n'apıyor? | Open Subtitles | من هذا القزم وماذا يفعل في كرسيي ؟ |
| - Geldi ve sandalyemde oturuyor. | Open Subtitles | - إنها هنا .. إنها تجلس في كرسيي |
| Çünkü bana göre, benim sandalyemde oturuyorsun. | Open Subtitles | لأنني كما أرى الأمور أنت تجلسي على مقعدي |
| Böyle iyiyim. Çağrılar arası şekerleme yapıyorum, sandalyemde de uyuyorum. | Open Subtitles | أنا بخير أنام القيلولة بين الاتصالات أنام على مقعدي |
| Hayır, Eşek, kast ettiğim bu değildi ve sandalyemde de kalk. | Open Subtitles | لا يا "حمار", ليس هذا ما قصدته و أنهض من مقعدى |
| Allie? Beni sandalyemde biraz kaldırabilir misin? | Open Subtitles | (آولي), أيمكنكِ أن ترفعيني على كرسيي قليلاً؟ |
| "Sen sandalyemde kitabını okuyorsun. | Open Subtitles | "وأنت تقرأين كتابك على كرسيي." |
| Chuck, sandalyemde ne yapıyorsun? | Open Subtitles | تشاك)ماذا تفعل على كرسيي) |
| Sadece sandalyemde oturduğunu bilmeni istedim. | Open Subtitles | أردت أن أعرفك بأنك جالس علي مقعدي |
| sandalyemde sürttürmekten hoşlanıyorum. | Open Subtitles | انا احب الأستمناء علي مقعدي |
| Benim sandalyemde oturuyorsun. | Open Subtitles | أنتِ تجلسين في مقعدي |
| Benim sandalyemde oturuyorsun. | Open Subtitles | أنت تجلس في مقعدي |
| - Bilmiyorum ama Dorneget benim sandalyemde ter döküyor. | Open Subtitles | -لا أعرف ، لكن يبدو أن (دورنيغيت) على وشك أن يبلل مقعدي. |
| Ve vali benim sandalyemde Nassau'da muzaffer oturuyor! | Open Subtitles | والحاكم يجلس في (ناسو) في مقعدي اللعين منتصراً |
| sandalyemde rahatına bak. | Open Subtitles | ليس التيشيرت ارتاح فى مقعدى |
| - sandalyemde oturuyordum işte. | Open Subtitles | لقد كنت هنا على مقعدى |