Aferin sana. Bu sandviçin içinde altı dolarlık malzeme var. | Open Subtitles | هنيئًا لك هذه الشطيرة تحتوي على لحم يساوي ستة دولارات |
Umarım şu sandviçin kendi kendisine gelmesini beklemez. | Open Subtitles | آمل أنّه لا ينتظر من الشطيرة أن تصل لوحدها |
Adamın duygusal anlamda kafasının karışık olduğunu ve sandviçin sadece oğluna karşı olan duygularını gizlemek için bir maske olduğunu sandın. | Open Subtitles | ظننت هذا الرجل مضطرباً و كانت الشطيرة مجرد قناع لإخفاء مشاعره تجاه ابنه بالفعل |
Sandviççi kahraman adını verdiği sandviçin adını Jimmy olarak değiştirdi. | Open Subtitles | لقد غير محل الشطائر أسم شطيرة البطل الى شطيرة جيمي |
sandviçin içindeki tanımadığı erkekle bir haftadır seks fantezileri kurmak Miranda'nın canına tak etmişti. | Open Subtitles | أسبوع من التخيل الجنس مع الرجل شطيرة قد حصلت على ميراندا. |
Senin sandviçin çedar peynirli, biraz marul ve mayonezli. | Open Subtitles | شطيرتك تحتوي على جبنة التشيدر بعض الخس و كذلك المايونيز |
O aptal sandviçin içine düşmeseydim işe yarayacaktı. | Open Subtitles | كان سينجح يا أبّي لو لم أسقط في السندويتش الغبي |
Adamın duygusal anlamda kafasının karışık olduğunu ve sandviçin sadece oğluna karşı olan duygularını gizlemek için bir maske olduğunu sandın. | Open Subtitles | ظننت هذا الرجل مضطرباً و كانت الشطيرة مجرد قناع لإخفاء مشاعره تجاه ابنه |
Yemek firması ile konuşabilir misin? sandviçin üzerindeki et iğrenç kokuyor. | Open Subtitles | أيمكنك التحدث إلى موفري الطعام أن اللحم بهذه الشطيرة يخرج منه رائحة عفنة؟ |
"Tahmin et sandviçin içinde ne var?" oynamak ister misin? | Open Subtitles | إذا أردت أن تلعب "إحزِر ماذا يوجد داخل الشطيرة ؟" |
sandviçin parasını ben ödedim. Beş parasız bir müzisyensin. | Open Subtitles | ودفعتُ لكَ ثمن تلكَ الشطيرة أيّها الموسيقيّ العتيّ. |
O sandviçin hepsini yiyeceksin. | Open Subtitles | الآن ستأكلين هذه الشطيرة مع حوافها أيضًا. |
O eleştirel sandviçin üzerine biraz beyaz ekmek alabilir miyim? | Open Subtitles | مهلا ، هل يمكنني الحصول على بعض من الخبز الأبيض لنقدي علي هذه الشطيرة ؟ |
Pastırma gizlenmiş durumda çünkü sandviçin bir parçası gibi görünüyor. | Open Subtitles | لأن اللحم المقدد مخفي فهو يُعتبر احد مكونات الشطيرة |
Tezgahın üstünde yumurtalı pastırmalı sandviçin var. | Open Subtitles | هناك شطيرة لحم الخنزير المقدد والبيض لك قادمة |
Eğer o bütün sandviçin yarısıysa ona küçük sandviç denir. | Open Subtitles | إذا كانت نصف شطيرة كاملة فهي إذن شطيرة صغيرة لا غير |
O sandviçin içinde garip bir tavuk var değil mi? | Open Subtitles | هناك بعض الدجاج الغريب بداخل شطيرة السلامي هذه، أليس كذلك ؟ |
Öğlen yemeği için sandviçin iyi miydi? | Open Subtitles | هل كانت شطيرتك على الغداء جيدة؟ |
Tamam, Tommy, marmelatlı sandviçin işte fıstık ezmesi sür. | Open Subtitles | حسناً يا (تومي) هاك شطيرتك الهلامية مع زبدة الفستق |
Math, benim. Favori sandviçin. | Open Subtitles | ماث ،أنه أنا شطيرتك المفضلة |
Eee, Block sandviçin geri kalanına ne oldu? | Open Subtitles | اذن, بلوك... ماذا حدث لباقى السندويتش ؟ |
- Domuzlu sandviçin öcünü aldım. | Open Subtitles | انها الانتقام من اجل ساندويش الهامبرغر |