Bu tüyler üzerindeki art arda dokunuşlar arasındaki saniyeleri sayar. | TED | تقوم بعد الثواني بين مرات اللمس المتتابعة لتلك الشعيرات. |
Ama kadın umursamazdı... çünkü onun gitmesi için saniyeleri sayıyor olurdu. | Open Subtitles | لكن لن تكون مكترثة بذلك و من المحتمل انها تعد الثواني حتى يرحل |
Çatıda saniyeleri sayacağız. | Open Subtitles | سيكون رائع نقوم في عد الثواني من على السطح |
Şöhreti bilirsiniz.Yaratmak bir ömür sürer, Yıkmak ise saniyeleri alır. | Open Subtitles | ان السمعة تستغرق عمرا لبنائها لكنها تضيع في ثوان |
Bu yüzden bana saatini verip, kendisi dönene kadar saniyeleri saymamı söyledi. | Open Subtitles | لذا أعطاني ساعته وقال لي أن أعدّ الثوان حتى عودته |
Yeni bir pazartesi gecesi heyecanının son saniyeleri yaşanıyor. | Open Subtitles | ليلة اثنين أخرى و الفائز لا يعرف إلا في الثوانيالأخيرة |
Kıpkırmızı oldu, odasına çıkıp kendine özel bir seansa başlamak için saniyeleri sayıyor. | Open Subtitles | انه يلمع أكثر من الزجاج يعد الثواني حتى يستطيع الذهاب الى غرفته لأدائه المنفرد |
Yanımda hep bir not defteri taşırdım, güya ilham gelirse bir şeyler karalamak içindi, ama gerçek şuydu ki sürekli bir şeylerle meşgul olmak zorundaydım, çünkü hareketsiz kaldığım anlarda, tekrardan saniyeleri saymaya başlıyordum. | TED | دائمًا ما أحمل مفكرة معي، بدعوى أنها لتدوين الأفكار في لحظات الإلهام، ولكن في الحقيقة أنني احتجت أن اكون دائمة الحركة، لأنه في لحظات السكون، أجد نفسي أحصي الثواني مرة أخرى. |
Sizinle son buluşmamızdan beri saniyeleri sayıyorum. | Open Subtitles | كنت أعد الثواني منذ اّخر لقاء لنا. |
Bölük komutanı son saniyeleri sayıyordu. | Open Subtitles | ضابط القطاع يحسب الثواني الأخيرة |
Bu çılgınlık bitsin diye artık saniyeleri sayıyorum. | Open Subtitles | انا اعد الثواني حتى موعد الدوري |
Bir karar vermek için sadece saniyeleri vardı. | Open Subtitles | كان لديها بعض الثواني لإتخاذ قرار |
saniyeleri sayıyorum. | Open Subtitles | سوف أحسب عليك الثواني |
Sevgili Cleo. Günleri ya da saatleri değil, saniyeleri sayıyorum. | Open Subtitles | عزيزتي (كليو)، إنني لا أعدّ الأيّام أو الساعات إنما أعدّ الثواني |
Sevgili Cleo. Günleri ya da saatleri değil, saniyeleri sayıyorum. | Open Subtitles | عزيزتي (كليو)، إنني لا أعدّ الأيّام أو الساعات إنما أعدّ الثواني |
Geçen saniyeleri sayıyorum. | Open Subtitles | أعد الثواني وهي تمضي |
Bayanlar kavga etti. Değerli saniyeleri boşa geçirdiler. | Open Subtitles | الفتيات يتجادلن، ويُضيّعن ثوان ثمينة. |
Önceleri saniyeleri kaybediyorduk şimdi saatleri kaybediyoruz. | Open Subtitles | في البداية كنا نفقد ثوان قليلة |
Çoğu kez, muhtemelen farklı ses hızlarındaki alevler içerisindeki astronotlar tarafından ziyaret edildiğinde onların burada kalacak birkaç saniyeleri vardır, ve ardından bir alev topuna dönüşerek geri dönerler, geldikleri yoldan. | TED | في أغلب الأحيان، عندما تقع زيارته، فإن رواد الفضاء من يقومُ بذلك، و الذين يشتعلون فيه عدة مرات على الأرجح و ينطلقون بسرعة الصوت، ومن ثم يحصلون على بعض ثوان عند الصعود، وبعد ذلك يحصلون على هذه الكرة النارية الملتهبةِ خلال نزولهم، عند طريق العودة. |
Bu yüzden bana saatini verip, kendisi dönene kadar saniyeleri saymamı söyledi. | Open Subtitles | لذا أعطاني ساعته وقال لي أن أعدّ الثوان حتى عودته |
Yeni bir pazartesi gecesi heyecanının son saniyeleri yaşanıyor. | Open Subtitles | ليلة اثنين أخرى و الفائز لا يعرف إلا في الثوانيالأخيرة |