Sanki her şey olması gerektiği gibi. | Open Subtitles | مثل كل شيء هو الطريقة التي يفترض أن يكون. |
Scrotum gölgelendirme, damarlar ve Sanki her şey takip ediyor. | Open Subtitles | أعطي القطعة ككل، سبعة من أصل عشرة. تظليل كيس الصفن، الأوردة... و هو مثل كل شيء فقط يتبع لك. |
Artık kimseye, Sanki her şey normalmiş gibi rol yapamayacaktım. | TED | لم يكن باستطاعتي الاستمرار بالتظاهر وكأن كل شيء كان طبيعياً. |
Bundan kaçıyorsun Sanki her şey stres yapıyormuş gibi, bu iş veya park bileti falan. | Open Subtitles | أنت تتجنبها وحسب، مثل كل شئ مقلق، أياً كانت هذه أو مخالفات الوقوف. |
"Her şeyi canlı gibi görüyorum. Sanki her şey hayata dönmüş gibi." | Open Subtitles | "ارى الحيويه في كل مكان كل شيء يبدو وكانه عاد الى الحياة." |
Sanki her şey bir büyünün etkisindeydi. - Ya da lanet. Ne? | Open Subtitles | كما لو كان كل شيء تحت تأثير سحر أو لعنة |
Sanki her şey siyah beyazdı ve aniden renklendi. | Open Subtitles | هو مثل كل شيء كان بالأسود والأبيض. فجأة، كان هناك لون. [علي شريكس] |
Sanki her şey normalmiş gibi... | Open Subtitles | التظاهر مثل كل شيء في عادي ... أنا ... |
Sanki her şey ölmüş gibiydi. | Open Subtitles | لقد كان مثل كل شيء مات |
Sana da geçmiş olsun ..."paramparça olmuşçasına bir acı ve Sanki her şey yerinden fırlamış hissiyatı"n için. | Open Subtitles | حظا سعيدا مع ... ألم السحق الذي يبدو مثل كل شيء خرج من الشطيرة . |
Sanki her şey kontrolden çıkmış dönüp duruyor, tıpkı şey gibi hız kazanan... | Open Subtitles | وكأن كل شيء يفقد السيطرة الحصول على كل هذا الزخم من الاشياء مثل.. |
Sanki her şey yolundaymış gibi davranmalıyız. | Open Subtitles | كل ما علينا فعله هو التظاهر وكأن كل شيء على ما يرام. |
Biraz bencil görünüyor, ...Sanki her şey benim acılarım benim başarılarım hakkında der gibi. | Open Subtitles | مثل كل شئ بشأن ألمي و إنجازاتي |
"Her şeyi canlı gibi görüyorum. Sanki her şey hayata dönmüş gibi." | Open Subtitles | ""ارى الحيويه في كل مكان كل شيء يبدو وكانه عاد الى الحياة." |
- Sanki her şey bir büyünün etkisindeydi. - Ya da lanet. | Open Subtitles | - كما لو كان كل شيء تحت تأثير سحر |