Sarazen misafiriniz akşam yemeğini onunla yiyecek misiniz diye soruyor. | Open Subtitles | سيدى ، سأل ضيفك العربى إن كنت ستتناول العشاء معه |
İş anlaşması değil, Sarazen Prensi barışı konuşmaya geldi. | Open Subtitles | لابد من أنها صفقة عمل - ليست صفقة عمل - الأمير العربى آتى للتباحث بشأن السلام |
Sarazen'i mutlu etmesini söyle. | Open Subtitles | قل له أن يبقى العربى سعيداً |
Gisborne nasıl oluyor da Sarazen bir büyükelçi sayesinde para kazanıyor? | Open Subtitles | كيف يجنى (غيسبون) المال من سفير عربى ؟ |
-Bir Sarazen! | Open Subtitles | عربى - ! |
-O Sarazen nerede? | Open Subtitles | ! العربى ، أحترسوا من العربى |