Gelecek yaz çocukları Sardinya'ya götürmek istiyorum. | Open Subtitles | ولكن الصيف القادم سنأخذ الأولاد ونذهب إلى جزيرة سردينيا |
Sardinya konusunda ciddiydim. Seneye gidebilir miyiz? | Open Subtitles | أنا كنت جادة عندما تحدثت عن سردينيا هل يمكننا الذهاب العام القادم؟ |
Sardinya Koyu'na turistleri balığa götürürdüm. | Open Subtitles | بورت اليزابيث اخذت سائحي الصيد الى خليج سردينيا |
Sardinya halkının en göze çarpan özelliklerinden biri yaşlı insanlara karşı davranış şekilleri. | TED | وأحد العناصر البارزه في مجتمع سردينيا هو كيف يعاملون كبار السن . |
Francesco, yabancı hayat bulmak için Mars'a gitmeye gerek olmadığını söyledin ve doğrusu, son konuşduğumuzda Sardinya'daydın ve Avrupalı astronotları eğitiyordun. | TED | بدايةً حتى لا ننسى. فرانسسكو، لقد قلت أننا لسنا بحاجة إلى الذهاب إلى المريخ حتى نكتشف حياة جديدة وفي الواقع، آخر مرة تحدثنا فيها، كنت في ساردينيا تدرب رواد الفضاء الأوروبيين. |
Sardinya'da ise yaşlandıkça daha fazla saygı görüyorsunuz ve bildikleriniz daha fazla takdir ediliyor. | TED | هنا في سردينيا , كلما تقدمت في العمر سوف تحصل على الانصاف أكثر , وتحتفل بالكثير من الحكمه . |
Sardinya'da bir bara girerseniz, Sports Illustrated'in mayo takvimini değil "ayın yaşlı insanı" takvimini görürsünüz. | TED | تذهب الى الحانات في سردينيا , بدلا من أن ترى تقويم لرياضة السباحه , سوف ترى تقويم لمعمر الشهر . |
Sardinya Mobil Okulundan bir müddet izin almışsın. | Open Subtitles | -إذن فأنت متذوق ، جيد المدرسة المتنقلة فى سردينيا فترة أخرى من الأجازة |
Sardinya'ya gitmek istiyormuş. | Open Subtitles | تقول أنها تريد الذهاب إلى سردينيا |
Hep beraber Sardinya'ya gitmek istiyorduk. | Open Subtitles | كنا نود الذهاب إلى جزيرة سردينيا |
Jacky'den, Sardinya'dan, kumarhanelerden bahsediyoruz. | Open Subtitles | نحن نتكلّم بخصوص (جاكي)، "سردينيا"، نوادي قمار، |
Bana hayatının en güzel zamanının Kızıl Tugaylar'a üyeyken geçtiğini anlattı. Her yaz, Lübnan'a teknesiyle gidip, Filistin Kurtuluş Örgütü'nden, Sovyet silahlarını alıp, Sardinya Adası'na geri getiriyormuş. Avrupa'nın diğer silahlı örgütleri de buraya gelip kendi paylarına düşen silahları alıyormuş. | TED | وأخبرني أن أسعد أوقات حياته علي الإطلاق كانت عندما كان عضو مع جماعة الألوية الحمراء وكان يبحر , كل صيف , جيئة و ذهاباً من لبنان , حيث يحضر معه الأسلحة السوفيتية من منظمة التحرير الفلسطينية , ويحملهم معه طوال الطريق إلي سردينيا حيث المنظمات المسلحة من أوربا تأتي وتأخذ نصيبها من الأسلحة . |
Sardinya. | Open Subtitles | سردينيا |
Sardinya. Cala di Volpe'ye. | Open Subtitles | (سردينيا)، (كالا دي فولبي) |
İlk Mavi Bölgemizi, İtalya sahilinin yaklaşık 125 mil açığında yer alan Sardinya adasında bulduk. | TED | وجدنا منطقتنا - الزرقاء - الأولى على بعد 125 ميلا من شواطئ إيطاليا ، في جزيرة ساردينيا على البحر الأبيض المتوسط. |
Ancak, tıpkı Sardinya gibi, Okinawa'nın da uzun yaşam ile ilişkilendirebileceğimiz birkaç sosyal yapısı var. | TED | ولكن , كما ساردينيا . أوكيناوا لديها القليل من التوجيهات الاجتماعيه التي بأمكاننا ربطها بالحياة المديدة . |